Translation of "自動車" in Turkish

0.057 sec.

Examples of using "自動車" in a sentence and their turkish translations:

電気自動車オーナー達の

ve onları da buna ikna etme konusunda ne kadar hevesli

自動車は左折した。

Araba sola döndü.

自動車 バイク バス 全てです

cesur bir yolculuğa çıkıldı.

自動車が正面衝突した。

Arabalar kafa kafaya çarpıştı.

「車」は「自動車」の同意語です。

- "Car" "automobile"'in eşanlamlısıdır.
- "Car" "automobile"'in bir eşanlamlısıdır.

新しい自動車が必要です。

Yeni bir arabaya ihtiyacım var.

私の自動車は修理中です。

Arabam tamir ediliyor.

その自動車は電気で動く。

Otomobil elektrikle çalışır.

自動車は工場で作られる。

- Otomobiller fabrikalarda yapılır.
- Otomobiller fabrikalarda üretilir.

デトロイトは自動車産業で有名だ。

Detroid araba sanayisiyle ünlüdür.

自動車生産は頂点を超えた。

Otomobil üretimi doruğa ulaştı.

彼は自動車にトレーラーをつないだ。

O, römorku arabasına taktı.

彼は昨夜自動車を盗まれた。

Dün gece arabasını çaldırdı.

あの自動車は彼のものです。

O araba onun.

トームは電気自動車を運転する。

Tom elektrikli bir araba kullanıyor.

この自動車は運転しやすい。

Bu araba kolay kullanılır.

この自動車は操縦しやすい。

Bu arabanın kullanımı kolay.

きのう自動車事故があった。

Dün bir araba kazası vardı.

自動車には車輪が4個ある。

Arabanın dört tekerleği vardır.

彼は自動車事故でなくなった。

O, bir araba kazasında öldü.

通りは自動車で混雑してきた。

Cadde arabalarla doluydu.

トレーシーは家と自動車を持っている。

Tracy'nin bir evi ve bir arabası vardır.

彼女は自動車事故で負傷した。

O, bir araba kazasında yaralandı.

彼は自動車を買う余裕はない。

Onun bir araba alması için yeterli parası yok.

彼がその自動車事故を招いた。

Araba kazasından sorumluydu.

彼は自動車事故でけがをした。

O, bir araba kazasında yaralandı.

トムは自動車事故で亡くなった。

Tom bir araba kazasında öldü.

私の自動車はどこか故障した。

Arabama bir şey olmuş.

最近自動車事故に遭いました。

- Yakın zamanda bir araba kazası geçirdim.
- Geçenlerde bir araba kazası geçirdim.

この自動車はアルコールを燃料に使う。

Bu araba alkolle çalışır.

彼らは宝石や自動車を買った。

Onlar mücevherler ve otomobiller aldı.

彼は自動車産業に従事している。

Otomobil endüstrisinde çalışır.

猫は自動車にしばしばひかれる。

Kediler genellikle hareketli araçlar tarafından ezilirler.

自動車を門の外に待たせてある。

Araba kapıda bekliyor.

父は私に自動車を洗わせました。

Babam bana arabayı yıkattı.

彼女は自動車事故で亡くなった。

Bir araba kazasında hayatını kaybetti.

自動車は私たちの生活を変えた。

Otomobil hayatımızı değiştirdi.

彼は自動車事故で重傷を負った。

O, araba kazasında ciddi şekilde yaralandı.

市内を走る自動車の数が増えた。

Şehirde çalışan arabaların sayısı arttı.

自動車が馬車に取って変わった。

Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.

私には自動車を買う余裕がない。

Bir araba satın almaya gücüm yetmez.

ぼくの自動車はずいぶんガソリンをくう。

Arabam çok benzin yakar.

その男の人は自動車事故で死んだ。

Adam bir araba kazasında öldü.

彼女は自動車事故で息子を失った。

Oğlunu bir araba kazasında kaybetti.

彼は自動車を買うことができない。

O bir araba alamaz.

彼女はその自動車事故で負傷した。

Kazada yaralandı.

これが先日お話しした自動車です。

Geçen gün bahsettiğim araba bu.

この自動車の生産は1980年に始まった。

Bu otomobilin üretimi 1980'de başladı.

彼は自動車を買うことが困難である。

Ona bir araba satın almak zor.

彼はしばしば自動車で図書館へいく。

- Çoğunlukla arabayla kütüphaneye gider.
- Genellikle kütüphaneye arabayla gider.

私の父の自動車はとてもすてきです。

Babamın arabası çok güzeldir.

太陽電池で動く自動車を望んでいる。

Ben güneş pilli bir araba için umut ediyorum.

彼の乗った自動車が電車に衝突した。

Onun sürdüğü araba bir trene çarptı.

自動車にひかれたのではないですか。

O, bir araba tarafından öldürülmedi mi?

ダンは模型自動車を作ることが好きだ。

Dan model arabalar yapmayı sever.

納屋に自動車を置いてはいけません。

Arabayı ahırda tutmayın.

このおもちゃの自動車は電池で動く。

Bu oyuncak araba akü ile çalışır.

私達はその自動車を12、000ドルで買った。

Biz arabayı 12,000 dolara aldık.

電気自動車の性能はよくなっている。

Elektrikli otomobillerin performansı arttı.

彼らが販売する自動車部品は欠陥品で

Böylece bu sahte, kusurlu araba parçalarını satın alarak

たいていこのガソリンスタンドで自動車にガソリンを入れる。

Ben, genellikle bu servis istasyonunda arabaya benzin alırım.

その都市は自動車産業で最も有名です。

Şehir en fazla otomobil endüstrisiyle ünlüdür.

彼は自動車の運転には相当経験が有る。

Araba sürmede oldukça çok deneyimi var.

彼女の自動車は途中で動かなくなった。

Onun arabası yolda bozuldu.

彼は驚異的な力で自動車を持ち上げた。

O, olağanüstü gücüyle arabayı kaldırdı.

電気自動車は家での再充電が可能です。

Elektrikli arabalar evde şarj edilebilir.

彼は自動車事故で1人息子を亡くした。

Onun tek oğlu otomobil kazasında öldü.

その自動車事故を見て、ひどいショックを受けた。

Araba kazasını gördüğümde korkunç bir şok yaşadım.

そちらはセントラル自動車学校ではないんですか。

Burası Merkez Sürüş Okulu değil mi?

燃料の節約がこの自動車の大きな特長だ。

Yakıt tasarrufu bu arabanın önemli bir avantajıdır.

自動車事故の現場は恐ろしい光景だった。

Trafik kazasının olay yeri korkunç bir manzaraydı.

ピアノは高いですが自動車はもっと高いです。

Piyano pahalıdır, ama araba daha pahalıdır.

何年も ノルウェー電気自動車協会の 事務局長として

Yıllarca Elektrikli Araç Birliği'nin başında

- トラックが車にぶつかった。
- トラックが自動車に衝突した。

Kamyon bir arabaya çarptı.

彼は自分の車を新型自動車と比較してみた。

Arabasını yeni modelle karşılaştırdı.

特別の税が輸入された自動車に課せられた。

İthal otomobillere özel bir vergi koyuldu.

日本は多くの自動車を外国へ輸出している。

Japonya yabancı ülkelere büyük miktarda araba ihraç eder.

この工場では自動車の部品を製作している。

Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.

この工場は一日に500台の自動車を生産する。

- Bu fabrika günde 500 otomobil üretir.
- Bu fabrika günde 500 otomobil üretiyor.

- 彼は自動車を買うことができない。
- 彼は車を買うことができない。
- 彼は自動車を購入することができません。

O bir araba satın alamaz.

自動車事故は彼女にとって悪い経験であった。

Araba kazası onun için kötü bir deneyimdi.

横倒しになった自動車が通行の妨げになった。

Yan yatan bir araç geçişi engelledi.

ちょうど私の目の前で自動車事故が起こった。

Araba kazası tam benim önümde gerçekleşti.

- あれは彼の車です。
- あの自動車は彼のものです。

O, onun otomobili.

アメリカでは自動車は必需品であり贅沢品ではない。

Amerika Birleşik Devletleri'nde otomobil bir lüks değil, bir gerekliliktir.

彼女は危うく自動車にひかれるところだった。

O neredeyse bir araba tarafından ezilecekti.

- この車は日本で作られました。
- この車は日本製だ。
- この車はメイド・イン・ジャパンだ。
- この自動車は日本製だ。
- この自動車はメイド・イン・ジャパンだ。

Bu araba Japonya'da üretildi.

- あれは奥さんがあの自動車事故で亡くなった人ですか。
- あの人って奥さんを例の自動車事故でなくした人ですか?

O, eşi trafik kazasında ölen adam mı?

- 私の叔父はその自動車事故で怪我をした唯一の人です。
- 私の叔父は、その自動車事故でけがをした唯一の一人です。

Amcam araba kazasında yaralanan tek kişiydi.

そして 自動車を CO2排出ゼロにしようとしています

ve araç filosunun tamamını karbondan arındırmak istiyorlar.

自動車業界の秘密はもはや秘密ではありません

Otomobil sanayiinin sırları artık o kadar da gizli değil.

自動車産業は日本の大きな産業のひとつである。

Otomobil endüstrisi Japonya'daki ana sektörlerden biridir.

More Words: