Examples of using "初めて" in a sentence and their turkish translations:
"Bu, Avustralya'ya ilk gelişin mi?" "Evet, bu buraya ilk gelişim.
- Bu senin Japonya'ya ilk ziyaretin mi?
- Bu, Japonya'ya ilk ziyaretiniz mi?
Japonya'ya ilk defa mı geliyorsunuz?
Buna bayılmamak elde değil. Bu bir ilk.
Stand-up komeddi -- komeddi... Gördünüz mü?
Kameraya da hiç alınmamıştır.
Ben Boston'da bir yabancıydım.
Ben onu ilk kez yaptım.
Ben onunla ilk defa dün karşılaştım.
Bu sizin ilk ziyaretiniz mi?
İlk kez bir koala gördüm.
Buraya ilk defa mı geliyorsunuz?
Bu sizin yurt dışına ilk seyahatiniz mi?
ve modern tarihte ilk kez
İlk defa duren yedim.
İlk defa Japonya'ya geldim.
New York'u ilk kez ziyaret ettim.
Burada yeni misin?
Ben ilk defa Çin dominosu deniyorum.
O, ilk kez bir oyunda oynadı.
Bunun sizin için bir ilk olduğunu umuyorum.
İlk kez köri yaptım.
Onunla ilk kez o zaman karşılaştım.
Daha önce hiç kayda alınmamış bir davranış.
İlk kez on altı yaşındayken tenis oynadım.
Onlar ilk kez yurt dışına bir seyahate gitti.
Paris'e ilk kez gitti.
İlk kez mi Japon yemeği yedin?
İlk kez dağ gördüm.
Ben dün ilk defa tenis oynadım.
Hapsedilmenin duygusal olarak nasıl bir his olduğunu
Dün onu ilk kez gördüm.
Böyle kocaman bir çileği ilk defa görüyorum.
Geçen yıl ilk kez Viyana'ya gittim.
Bugün ilk kez erişte yedim.
Bu, incili ilk kez okuyuşum.
Mary benim ilk kız arkadaşımdı.
Bu senin şimdiye kadar ilk kan verişin mi?
ve ilk defa bunu gerçekten yapabiliyoruz.
daha önce sevmemişim gibi.
Çocuk ilk kez bir ata bindi.
İki hafta önce, ilk kez Disneyland ziyaret ettim.
Ben ilk bilgisayar oyunumu on iki yaşındayken programladım.
Bu kış ilk defa kayak yapmaya gittim.
İlk defa Japon yemeği yedim.
Ben onunla ilk kez Londra'da karşılaştım.
"Cildiniz güzel görünüyor." "Ah? ilk kez biri bana bunu söyledi! "
Böyle korkutucu bir filmi ilk defa görüyorum.
Kore'de ilk kez mi bulunuyorsun?
O, onunla ilk kez Boston'da karşılaştı.
Japonya'yı ilk ne zaman ziyaret ettiniz?
Geçen gün hayatımda ilk kez balık tutmaya gittim.
Beowulf? İngilizce ilk epik eser,
Yavrular ilk defa yuvalarından çıkacak.
Bu yavrular ilk defa etin tadına bakıyor.
- İlk mavi kot pantolonlar 1853'te piyasaya çıktı.
- İlk blue jeanler 1853'te piyasaya çıktı.
Hayatımda ilk defa Roma'yı ziyaret ettim.
Bu şehri ilk ziyaretiniz mi?
Australya yolculuğumda ilk kez ekvatoru geçtim.
İnsanoğlu Ay'ı ilk olarak 1969 da ziyaret etti.
Geçen ay ilk kez Fuji Dağı'na tırmandım.
Tom üç yıl önce ilk kez Mary ile tanıştı.
Nike swoosh'tur.
Orada onunla benim ilk temasımı sağladım.
Burada ilk bulunuşum.
- Onunla ilk ne zaman tanıştın?
- Onunla ilk kez ne zaman karşılaşmıştın?
Ben ilk kez bu bölgeye gittim.
Ben onunla üç yıl önce tanıştım.
"Daha önce burada bulundun mu?" "Hayır, bu benim ilk seferim."
Böylesine hoş bir partide asla bulunmadım.
Bu belirti ile ilk kez mi karşılaştınız?
İngiltere'yi ilk kez ziyaret ettim.
Bu senin ilk tek başına seyahat edişin mi?
Bu senin Boston'a ilk yolculuğun mu?
Umut ancak o zaman ortaya çıkar.
İlk işbirliğimizi yapmıştık
- Frankfurterler ABD'de ilk kez 1860'larda satıldı.
- Frankfurter adlı sosisli sandviçler ABD'de ilk kez 1860'larda satıldı.
- Ancak o zaman gerçeği öğrendi.
- O zamana değin, gerçeği bilmiyordu.
Bir yaz öğleden sonrasında ilk defa buluştular.
İlk defa arabamı ormanda park ettim.
İlk defa böyle büyük bir balık yakaladım!
İlk kez şarap içtiğinde kaç yaşındaydın?
Burası eşimle ilk buluştuğum kahve dükkanı.
Müzisyen olarak ilk kez sahneye çıktı.
Hayatımda ilk defa bir uçağa bindim.
Bu senin bu filmi ilk izleyişin mi?
İlk tescilli marka Bass Ale idi
Bu çalgının sesini ilk duyduğumda
Bu, şimdiye kadar bir sınavı ilk kez geçişim.
İlk kez bir spor araba sürmüyorum.
Sağlığımızı kaybedene kadar onun değerini bilmeyiz.
Onu tanıyıncaya kadar kadar onun konuştuğunu duymadım.
Onunla ilk tanıştığımız yer olan Kobe'ye gittim.