Examples of using "Połowę" in a sentence and their turkish translations:
Bu pastanın yarısını ister misin?
Tom pastanın yarısını yedi.
Payımın yarısını sana vereceğim.
Yarısını bırakmış. Belki beğenmemiştir.
Merkezlerin yaklaşık yarısını temel olarak gözlemledik,
Biz oturma odamızın yarısını kaplayan büyük bir piyano aldık.
Dağın zirvesine varmak için hâlâ yarıdan fazla gidecek yolumuz var. Gerçekten çok yorgun musunuz?
Evime güneş panelleri taktığımdan beri elektrik faturam yarı yarıya azaldı.