Translation of "Połowę" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Połowę" in a sentence and their turkish translations:

Chcesz połowę tego ciasta?

Bu pastanın yarısını ister misin?

Tom zjadł połowę ciasta.

Tom pastanın yarısını yedi.

Dam ci połowę moich udziałów.

Payımın yarısını sana vereceğim.

Zostawił połowę. Może mu nie smakuje.

Yarısını bırakmış. Belki beğenmemiştir.

Połowę z tych porodówek tylko obserwowaliśmy,

Merkezlerin yaklaşık yarısını temel olarak gözlemledik,

Kupiliśmy ogromny fortepian, który zajął połowę dużego pokoju.

Biz oturma odamızın yarısını kaplayan büyük bir piyano aldık.

Nadal mamy ponad połowę drogi na szczyt góry. Naprawdę już jesteś wykończony?

Dağın zirvesine varmak için hâlâ yarıdan fazla gidecek yolumuz var. Gerçekten çok yorgun musunuz?

Od kiedy zainstalowałem na dachu panele słoneczne, moje rachunki za prąd spadły o połowę.

Evime güneş panelleri taktığımdan beri elektrik faturam yarı yarıya azaldı.