Translation of "Carcaça" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Carcaça" in a sentence and their turkish translations:

Talvez uma carcaça de animal.

Belki bir leş falandır.

Uma carcaça é um bom achado para o sobrevivente,

Leşler hayatta kalmakta işe yarar.

Está a ir para ali, estão a ver a carcaça?

Aradığı şey şurada, leşi görüyorsunuz, değil mi?

Vamos ficar em silêncio. Uma carcaça é um bom achado para o sobrevivente,

Yavaşça ve sessiz! Leşler hayatta kalmakta işe yarar.

Temos de perceber como podemos usar esta carcaça para obter uma refeição melhor.

Pekâlâ, kendimize daha iyi bir yemek bulmak için bu leşi kullanmanın yolunu bulmalıyız.

E permite-lhe farejar uma carcaça a dois metros de profundidade. É muito raro observar um glutão.

Karın iki metre altında kalmış bir leşin kokusunu alacak kadar. Volverinlere çok nadir rastlanır.