Examples of using "Dentes" in a sentence and their turkish translations:
Dişlerini fırçala.
Dişlerini fırçaladın mı?
Git dişlerini fırçala.
Dişlerimi fırçalamak zorundayım.
Sen zaten kendi dişlerini fırçalamadın mı?
Ben bir diş fırçası ile dişlerimi fırçalarım.
Diş çıkaran ailelerin
Dişlerini temiz fırçala.
Dişlerini fırçaladın mı?
Kaplumbağaların dişleri var mı?
Dişlerini fırçaladın mı?
O dişlerini fırçalar .
- Tom dişlerini fırçaladı.
- Tom dişini fırçaladı.
Dişlerimi gıcırdattım.
Dişlerimi fırçaladım.
Dişlerini kullan.
Yemek yedikten sonra dişlerinizi fırçalayın.
Bekle. Dişlerimi fırçalayacağım.
- Dişlerini gereği gibi fırçalıyor musun?
- Dişini doğru dürüst fırçalıyor musun?
Yemeklerden sonra dişlerinizi fırçalayın.
Taro, git ve dişlerini fırçala.
Her sabah dişlerimi fırçalarım.
Tom dişini fırçalıyor.
Ben dişlerimi gösteriyorum.
Dişlerimi fırçalayacağım.
O adam dişlerini fırçalıyor.
Ne güzel dişlerin var!
- Çocuklar dişlerini fırçalıyorlar.
- Oğlanlar dişlerini fırçalıyorlar.
Az önce dişlerimi fırçaladım.
Dişin ağrıyor mu?
Tom uykusunda dişlerini biler.
Dişlerini fırçaladın mı?
Kaplumbağaların dişleri yoktur.
Köpeklerin keskin dişleri vardır.
Her yemekten sonra dişlerini fırçala.
Çok fazla sigara içmekten, dişleri sararmış.
Yirmilik dişler geliyor.
Her yemekten sonra dişlerini fırçala.
Ben ısıramam. Dişlerim yok.
O, tepeden tırnağa silahlı.
Diş fırçanı unutma.
Tom dişlerini fırçalamaya başladı.
Korkunç bir diş ağrım var.
Dişlerimi fırçalarım; Saçımı tararım.
Dişlerini fırçalamalıydın.
Dişlerimi düzeltmek istiyorum.
Kızımın diş telleri var.
Dişlerini fırçalamayı hatırla.
Bu bir diş fırçası.
Yatmaya gitmeden önce dişlerini fırçala.
yahu insanlar göçük altında kalmış olabilir
Neden dişlerini fırçalıyorsun?
Ne sıklıkta dişlerini fırçalarsın?
Her gün dişlerimi fırçalarım.
Sivrisineklerin dişleri olduğunu biliyor muydun?
Dişlerimizi her zaman temiz tutmalıyız.
- Mary'nin büyükannesi dişsizdir.
- Mary'nin ninesinin dişi yok.
- Dişlerini fırçalamayı unutma.
- Dişlerinizi fırçalamayı unutmayın.
O benim diş fırçam mı?
Var gücüyle kendisini savundu.
Çok fazla sigara içmekten, dişleri sararmış.
Fasulyeleri dökmeyin.
O, dişleriyle ipi kesti.
Tom her gün dişlerini fırçalar.
Tom'un dişleri her zaman çarpık.
Diş fırçamı bulamıyorum.
Baksanıza, diş izleri var! Gördünüz mü?
Yatmaya gitmeden önce her zaman dişlerimi fırçalarım.
Onlar günde iki defa dişlerini fırçalarlar.
- Dişlerimi günde iki kez fırçalarım.
- Günde iki kez dişlerimi fırçalarım.
- Günde iki defa dişlerimi fırçalarım.
O, tüpten diş macunu sıktı.
O yemeklerinden sonra dişlerini fırçalar.
O, her sabah dişlerini fırçaladığını söylüyor.
Tom dişlerini fırçaladı ve yüzünü yıkadı.
Biri her gün dişlerini fırçalamalı.
Çenesini kırdı ve birkaç dişini kaybetti.
Ben her zaman tatlı yedikten sonra dişlerimi fırçalarım.
Dün gece dişlerimi fırçalamadan yattım.
Tom her zaman yemeklerden sonra dişlerini fırçalar.
Aslen bir primat olsa da kemirgen dişlerine sahiptir.
Dişlerimi gösteremem. Kötü bir durumdalar.
Dün dişlerimi fırçalamadan yatmaya gittim.
Tom günde en az üç kere dişlerini fırçalar.
Bu diş macunuyla dişimi fırçalamayı severim.
Pediseller, uçlarında üç küçük diş bulunan uzun ve parmağa benzeyen uzantılardır.
Çoğu kişi dişlerini günde en az iki kez fırçalar.
Rus Çarı Büyük Peter eğlenmek için insanların dişini çekerdi.
Ayakkabılarını cilaladıktan sonra, Tom dişlerini fırçaladı ve saçını taradı.
Aslanın dişlerini gösterdiğini görürsen, sana gülümsediğini sanma.
- Bütün çocukluk dişlerini bu kibrit kutusunda mı biriktirdin? Bu iğrenç!
- Bütün bebek dişlerini bu kibrit kutusunda biriktirdin mi? Bu iğrenç!
- Üzümünü ye bağını sorma.
- Beleş atın dişine bakılmaz.
Beleş atın dişine bakılmaz.