Examples of using "Estudantes" in a sentence and their turkish translations:
Biz öğrenciyiz.
Onlar öğrenci mi?
Biz talebeyiz.
Öğrenciler geri döndü.
Siz öğrenci misiniz?
Tom bir sürü öğrenciye ilham verdi.
Tom öğrencilere oda kiralar.
Bu okulun çok öğrencisi vardır.
Latince'nin nasıl okunacağını çok az öğrenci bilir.
yayına katılan öğrenciler
Bu öğrenciler Koreli.
Diğer öğrenciler güldü.
“ Siz öğrenci misiniz?” “Evet, öğrenciyiz.”
Onlar yetenekli öğrenciler.
Çok fazla öğrencimiz var.
Birkaç öğrenci Latince okuyabilir.
Okulunda kaç tana öğrenci vardır?
Öğrencilerin yarısı yok.
Bütün öğrenciler mevcut değiller.
Okulda 2,000 öğrenci var.
Çok sayıda öğrenci yarışmaya katıldı.
Birkaç öğrenci kütüphaneye geldi.
Onların her ikisi de iyi öğrencilerdir.
Odada çok sayıda öğrenci vardı.
Orada onlarca öğrenci toplandı.
Üçümüz de öğrenciyiz.
Sanırım onlar öğrenci.
"Siz öğrenci misiniz?" - "Evet!"
İyi öğrenciler çok çalışır.
Tom ve Mary öğrencidirler.
Okulda kaç öğrenci var?
Öğrenci indirimi yok.
Birkaç öğrenci ellerini kaldırdı.
Hemen hemen tüm öğrenciler söylentiye inandı.
Öğrencilerin kütüphaneye erişimleri var.
Dinleyiciler çoğunlukla öğrencilerden oluşuyordu.
Birkaç öğrenci onun adını biliyordu.
- Biz lise öğrencileriyiz.
- Biz liseliyiz.
- Liseliyiz.
O, birçok öğrenci arasından seçildi.
Bütün öğrenciler mevcut değildi.
Çok sayıda öğrenci toplantıda mevcut.
Tom ve ben öğrenciyiz.
Senin üniversitende öğrenci nüfusu nedir?
Öğrenciler bir daire içinde oturdular.
- Tom ve Mary kolej öğrencisidirler.
- Tom ve Mary yüksekokul öğrencisidirler.
Onlar çoğunlukla kolej öğrencileriydi.
Bu, öğrencileri içermiyor.
O okuldaki bazı öğrencileri tanıyorum.
Tom kendinden küçük öğrencileri ezmeyi sever.
Hem Tom hem de ben öğrenciyiz.
- Bütün öğrenciler savaşı protesto ettiler.
- Bütün öğrenciler savaşa karşı protestoda bulundular.
Her bir öğrenci görüşünü ifade etti.
Neredeyse tüm öğrenciler sınıftaydı.
Okul, öğrencilere kitap sağlar.
Öğretmen öğrencilerin talebine karşı koyamadı.
Bu yurtta iki Amerikalı öğrenci yaşıyor.
Öğrenciler öğretmenlerini selamladı.
Öğrenciler bugün okula gitmeyecek.
Yeni başlayanların grubunda otuz öğrenci var.
- Tüm öğrenciler savaşa karşılardı.
- Bütün öğrenciler savaşa karşıydı.
Gittikçe daha az sayıda öğrenci oluyoruz.
Birçok öğrenci şehrin banliyölerinde yaşıyor.
Sadece birkaç öğrenci onun soyadını biliyordu.
Tom en iyi öğrencilerimden biridir.
Şu öğrenciler çok çalışırlar, değil mi?
Bütün öğrenciler siyah tişört giyiyordu.
Bu kitap öğrenciler arasında popüler.
Öğrencilerin hiçbiri doğru cevabı bulamadı.
Öğretmen öğrencileri gruplara ayırdı.
Öğrencilerin her ikisi de bütün testlerini geçti.
Tom ve Mary her ikisi de iyi öğrenciler.
Öğrenciler boş zamanlarını iyi şekilde kullanmalılar.
Öğrenciler onun derslerinde birçok soru sordular.
Toplamda yaklaşık on ila yirmi öğrenci vardır.
Öğrenciler onu başkan olarak seçti.
Bu kurallar öğrenciler arasında hoşnutsuzluğa teşvik eder.
Öğrenciler Vietnam savaşını protesto etti.
Biz öğretmenler siz öğrenciler gibi insanız.
Öğrencilerin %40'ından daha fazlası üniversiteye gidiyor.
Tom ve Mary her ikisi de öğrenciler.
Eğitim sistemi, öğrencileri robota dönüştürüyor.
Ne öğrenciler ne de öğretmenler öğrenmeyi durdurmalı.
Öğrencilere şiiri ezbere öğrenmeleri söylendi.
Bazı öğrenciler ev ödevlerini yapmayı unutmuş gibi görünüyor.
Öğrencilerin sayısı her geçen yıl azalıyor.
Sadece öğrencilerin isimlerini ezberleyemiyorum.
İki öğretmenin de eşit sayıda öğrencisi vardı.
Tom balo için bir limuzin kiraladı.
Latince okuyabilen çok öğrenci yok.
Ben bu fikri öğrencilerin kafalarına işlemek niyetindeyim.
Diseksiyonu 200'den fazla tıp öğrencisi izledi.
Bu kitap fen öğrencileri için çok değerli.
Dünyadaki birçok öğrenci İngilizce çalışıyor.
Onlar öğrenci iken o onunla ilk kez karşılaştı.
Tom da ben de lise öğrencisiyiz.
Yabancı öğrencilerin İngilizceyi iyi konuşması zordur.