1. Home
  2. Translation in context
  3. Portuguese-Turkish
  4. Inocente

Translation of "Inocente" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Inocente" in a sentence and their turkish translations:

- Eu sou inocente.
- Sou inocente.

Ben masum bir adamım.

Eu sou inocente.

Ben masumum.

Tom é inocente.

Tom masumdur.

Ninguém é inocente.

- Hiç kimse masum değildir.
- Kimse masum değil.

Tom parece inocente.

Tom masum görünüyor.

Tom era inocente.

- Tom masumdu.
- Tom suçsuzdu.

Maria é inocente.

Mary masum.

- Tom alegou ser inocente.
- O Tom alegou ser inocente.

Tom masum olduğunu iddia etti.

Tom se declarou inocente.

Tom masum olduğunu iddia etti.

Tom alega ser inocente.

Tom masum olduğunu iddia ediyor.

Tom se diz inocente.

Tom masum olduğunu söylüyor.

Tom jura ser inocente.

Tom masum olduğuna yemin ediyor.

Pensei que ele era inocente.

Onun masum olduğunu düşündüm.

Eu era jovem e inocente.

Genç ve saftım.

Ele era jovem e inocente.

O genç ve masumdu.

Ela era jovem e inocente.

O genç ve masumdu.

Creio que ele é inocente.

Onun masum olduğuna inanıyorum.

Eu sei que sou inocente.

Masum olduğumu biliyorum.

Tom era um inocente espectador.

Tom masum bir görgü tanığı.

Não banque o inocente comigo.

Bana masummuş gibi davranma.

Tom jurou que era inocente.

Tom masum olduğuna yemin etti.

Maria diz que é inocente.

Mary onun masum olduğunu söylüyor.

Eu direi isso: sou inocente.

Bunu söyleyeceğim: Ben masumum.

Tom disse que era inocente.

Tom masum olduğunu söyledi.

Duvido que Tom seja inocente.

Tom'un masum olduğundan şüpheliyim.

Não tente bancar o inocente.

- Masumu oynamaya çalışma.
- Masummuş gibi davranmaya çalışma.
- Masummuş gibi görünmeye çalışma.

- Eu sei que o Tom é inocente.
- Sei que o Tom é inocente.

Tom'un masum olduğunu biliyorum.

- Acredito que o Tom seja inocente.
- Eu acredito que o Tom seja inocente.

Tom'un masum olduğuna inanıyorum.

- Sami apunhalou uma pessoa completamente inocente.
- O Sami esfaqueou uma pessoa completamente inocente.

Sami tamamen masum bir insanı bıçakladı.

- Ele não é tão inocente como parece.
- Ele não é tão inocente quanto parece.

O göründüğü kadar masum değil.

- Ela não é tão inocente como parece.
- Ela não é tão inocente quanto parece.

O göründüğü kadar masum değil.

Na minha opinião, ele é inocente.

Bence o masum.

Eu sei que você é inocente.

Masum olduğunu biliyorum?

Eu sou apenas um inocente espectador.

Ben sadece masum bir seyirciyim.

Você acha que Tom é inocente?

- Tom'un masum olduğunu düşünüyor musun?
- Sence Tom masum mu?

Há muita gente inocente na cadeia.

Hapiste pek çok masum erkek vardır.

É provável que ela fosse inocente.

- O, muhtemelen masumdu.
- O, olasılıkla suçsuzdu.

Acho que o Tom é inocente.

Sanırım Tom masum.

Tom me disse que era inocente.

- Tom masum olduğunu söyledi.
- Tom bana onun masum olduğunu söyledi.

Tom diz que Maria é inocente.

Tom Mary'nin masum olduğunu söylüyor.

Você acha que ele é inocente?

Onun masum olduğunu düşünüyor musun?

Você acha que ela é inocente?

Onun masum olduğunu düşünüyor musunuz?

Você acha que Maria é inocente?

Mary'nin masum olduğunu düşünüyor musun?

Como sabemos que ele é inocente?

Onun masum olduğunu nasıl biliyoruz?

Não finja que é tão inocente.

Çok masummuşun numarası yapma.

Tom sabia que Maria era inocente.

Tom, Mary'nin masum olduğunu biliyordu.

O Tom não é mais inocente.

Tom artık masum değil.

Pelo que eu sei, ele é inocente.

Bildiğim kadarıyla o masumdur.

Estou convencido de que ele é inocente.

Onun masum olduğuna ikna oldum.

Ela era jovem, pura, contente e inocente.

O, genç, saf, neşeli ve toydu.

Ele derramou sangue inocente só por diversão.

Sadece heyecan olsun diye masum kanı döktü.

Diga a Tom que eu sou inocente.

Tom'a masum olduğumu söyle.

Você acredita que o Tom seja inocente?

Tom'un masum olduğuna inanıyor musun?

Um homem inocente foi detido por engano.

Masum bir adam yanlışlıkla tutuklandı.

Fadil voltou seu ódio contra a inocente.

Fadıl nefretini masuma çevirdi.

O Tom disse que ele é inocente.

Tom masum olduğunu söyledi.

Layla parecia inocente, mas era perigoso amá-la.

Leyla masum görünüyordu ama sevmek için tehlikeliydi.

O acusado é inocente até que provem o contrário.

Suçu kanıtlanana kadar suçlanan masumdur.

Você acredita que pela sua declaração, ele é inocente?

Onun masum olduğu beyanına inanıyor musun?

Acho que não podemos dizer que o Google é inocente.

Google'a çokta masum diyemeyiz sanırım.

- Eu não tenho culpa.
- Eu não sou culpado.
- Sou inocente.

Suçlu değilim.

Se ele for inocente, então a esposa dele é culpada.

O masumsa o zaman onu karısı suçludur.

No começo, todos estavam convencidos de que ele era inocente.

İlk başta, onların hepsi onun masum olduğuna ikna oldular.

Todas as suas acusações são infundadas. Ela é inocente, e nós provaremos isso.

Senin suçlamalarının tümü temelsizdir. O masumdur ve biz bunu kanıtlayacağız.

O velhinho tinha cara de inocente, mas na verdade era um sem-vergonha.

Yaşlı adamın masum bir yüzü vardı ama gerçekte bir sahtekardı.

- Eu acredito que Tom não é culpado.
- Eu acredito que Tom é inocente.

Ben Tom'un suçsuz olduğuna inanıyorum.

Todas as suas acusações não têm fundamento. Ela é inocente, e nós vamos provar isso.

Suçlamalarınızın tümü yersizdir. O masumdur ve biz bunu kanıtlayacağız.

Eu sei que você não é totalmente inocente; você também tem a sua parte da culpa.

Tamamen masum olmadığını biliyorum, sen de suçun birazını paylaş.

É pior enviar um homem inocente para a prisão do que deixar um criminoso em liberdade.

Masum bir adamı hapishaneye göndermek bir suçluyu serbest bırakmaktan daha kötüdür.