Examples of using "Pronunciar" in a sentence and their turkish translations:
Esperantoyu telaffuz etmek kolaydır.
Bu sözcüğü telaffuz etmek zordur.
Herhangi biri bu kelimeyi telaffuz edebilir mi?
Bu kelimeleri telaffuz edebilir misin?
Bu sözcüğü telaffuz edebilecek biri var mı?
Onun adının nasıl telaffuz edildiğini bilmiyorum.
Tom'un soyadını telaffuz etmek zor.
O bir kelime söyleyemedi.
Kelimeyi nasıl telaffuz edeceğimden emin değilim.
Bazı Almanca kelimelerin telaffuz edilmesi İngilizce konuşan biri için son derece zordur. Örnek olarak: "Streichholzschächtelchen".