Examples of using "Sós" in a sentence and their turkish translations:
Sonunda yalnızız.
Yalnızca biraz zamana ihtiyacımız var.
Özel olarak konuşabilir miyiz?
Ben yalnız olduğumuzu düşünmüyorum.
Seni şimdi yalnız bırakacağım.
Biz insanlar bu sonsuz evrende yalnız mıyız?
Tom'la yalnız konuşmalıyım.
Seni onunla yalnız bırakacağım.
Ben Tom'la yalnız konuşmak istiyorum.
Tom'la yalnız konuşmama izin ver.
Bir dakika yalnız kalabilir miyiz, lütfen?
Şimdi seni onunla yalnız bırakacağım.
Ben Tom'la yalnız başına biraz zaman geçirmek isterim.
Tom'la beni birkaç dakika yalnız bırakın.
Tom'la yalnız konuşmama izin ver, tamam mı?
Bizi bir dakika yalnız bırakır mısın?
Tom Mary ile özel olarak konuşmak istiyordu.
Bana yalnız Tom'la birkaç dakika verir misin?
Doktorla bir an için yalnız konuşmak istiyorum.
Sizinle özel olarak konuşabilir miyim?
Yalnız git!
Tom Mary'yi yalnız bulur bulmaz, onu öpmeye başladı.
Tom Mary'yi yalnız bulur bulmaz, ona kötü haberi söyledi.
Ben sizinle özel olarak konuşmak istiyorum.
Tom sadece yalnız bırakılmak istiyor.
Neden her zaman yalnız olmak istiyorsun?