Translation of "Salva" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Salva" in a sentence and their turkish translations:

Quem salva uma vida, salva o mundo inteiro.

Kim bir hayatı kurtarırsa tüm dünyayı kurtarır.

Somos salva-vidas.

Biz can kurtaranlarız.

Tom é salva-vidas.

Tom bir cankurtaran.

... salva todas as outras aves.

...geri kalanının hayatını kurtarır.

Ela voltou sã e salva.

O sağ salim geri döndü.

Quantos botes salva-vidas há?

Kaç filika var?

Você é um salva-vidas.

Sen bir cankurtaransın.

Sua alma precisa ser salva.

Canınız korunmalı.

Você não está com colete salva-vidas.

Bir cankurtaran yeleğin yok.

Tom trabalhou como salva-vidas durante o verão.

Tom yaz boyunca bir cankurtaran olarak çalıştı.

Vamos dar a Tom uma salva de palmas.

Tom'u alkışlayalım.

Quero fazer algo parecido a um colete salva-vidas.

Yapmaya çalıştığım şey, bunu can yeleği gibi kullanmak.

O covarde só ameaça quando a vida dele está salva.

Korkak sadece güvende olduğunda tehdit eder.