Translation of "Trabalhadores" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Trabalhadores" in a sentence and their turkish translations:

Três trabalhadores morreram.

Üç işçi öldü.

trabalhadores tiveram que trabalhar

işçilerin çalışmak zorunda kaldığı

Precisamos de mais trabalhadores.

Bizim daha fazla işçiye ihtiyacımız var.

Eles empregam trabalhadores temporários.

Onlar geçici işçi istihdam etmektedirler.

Os trabalhadores estão zangados.

İşçiler öfkeli.

Quando trabalhadores precisam escolher entre

Çalışanlar hasta oldukları zaman, para kazanmak ve evde kalmak

Trabalhadores do mundo, uni-vos!

- Dünyanın bütün işçileri, birleşin!
- Dünyanın işçileri, birleşin!

Nós chineses somos muito trabalhadores.

Biz Çinliler çok çalışan kişileriz.

Muitos trabalhadores morreram de fome.

Birçok işçi açlıktan öldü.

500.000 trabalhadores para a Praça Taksim

500.000 işçi Taksim Meydanı'na

Os trabalhadores estavam gritando em francês.

İşçiler Fransızca bağırıyorlardı.

Muitos dos trabalhadores morreram de fome.

İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.

Milhões de trabalhadores perderam seus empregos.

Milyonlarca işçi işlerini kaybetti.

No final dessa luta, os trabalhadores venceram

bu mücadele sonunda ise işçiler kazandı

Em geral, os japoneses são trabalhadores esforçados.

Genel olarak, Japonlar çalışkandır.

O trem estava apertado com tantos trabalhadores.

- Trenler işe giden insanlarla doluydu.
- Trenler işten dönen insanlarla doluydu.
- Trenler işe gidip gelenlerle doluydu.

Os trabalhadores se orgulhavam de seu trabalho.

İşçiler işleriyle gurur duydular.

Os trabalhadores são contras o novo plano.

İşçiler yeni plana karşı.

Cerca de 10.000 trabalhadores trabalhavam ao mesmo tempo

aynı zamanda 10 bin civarı işçi çalıştı

Começou a ser comemorado pelos trabalhadores em Istambul

İstanbul'daki işçiler tarafından da kutlanmaya başlandı

No futuro, muitos trabalhadores serão substituídos por robôs.

- Gelecekte birçok işçiler robotlarla değiştirilecekler.
- Gelecekte, birçok işçinin yerini robotlar alacak.

Os trabalhadores se uniram para resolver o problema.

İşçiler sorunu çözmek için birleştiler.

trabalhadores são horas de trabalho reduzidas para 8 horas

işçiler 8 saate indirilen çalışma saatlerini

Você é a favor dos trabalhadores receberem mais dinheiro?

- İşçilerin daha fazla para kazanmasını mı istiyorsun?
- İşçilerin daha fazla para kazanmasının lehinde misin?

Três trabalhadores que estavam no caminhão morreram no acidente.

Kamyondaki üç işçi kazada öldü.

Os trabalhadores trabalham de mais e recebem de menos.

İşçiler çok çalıştırılıyor ve az para ödeniyor.

Os trabalhadores recebem o pagamento todas as sextas-feiras.

İşçiler her Cuma ücretlerini alırlar.

Horário de trabalho flexível aumenta a produtividade dos trabalhadores.

Esnek bir çalışma programı, çalışanların verimliliğini artırır.

01 de maio é agora declarado como festa dos trabalhadores

1 Mayıs artık işçinin bayramı ilan edildi

E também com os trabalhadores de cana-de-açúcar em Artigas.

Artigas'taki şeker kamışı işçileriyle de çalışıyorduk.

O sindicato tornou-se uma instituição protegendo o direito dos trabalhadores

sendika işçinin hakkını koruyan bir kurum olmuştu

E companhias deste tamanho empregam apenas 20 porcento dos trabalhadores Americanos.

Ve Amerikalı çalışanların sadece yaklaşık %20'sinin çalıştırıldığı şirketler.

Mesmo com esta nova lei, milhões de trabalhadores em grandes redes

Yani bu tasarıyla bile, McDonalds, Walmart, Kroger ve Pizza Hut gibi

Os trabalhadores estão levando uma surra financeira da crise do emprego.

İşçiler iş krizinde mali yenilgi alıyorlar.

Mas especialistas acreditam que eles são uma ameaça para trabalhadores da saúde,

Fakat uzmanlara göre, onlar covid-19 hastalarına çoğunlukla çok yakın

Após de uma explosão que fez ruir o túnel, matando muitos dos trabalhadores.

ve birçok işçinin ölümüne neden olan bir patlamanın ardından içerisinde çalışılamayacak bir hâle gelmiş.

Mas no E.U.A, um número enorme de trabalhadores enfrentam uma realidade bem diferente.

Fakat Birleşik Devletler'de, çok sayıda çalışan, çok farklı bir gerçekle yüzleşiyor.

Se você quer que os seus trabalhadores sejam felizes, deve pagar-lhes um salário decente.

Çalışanlarınızın mutlu olmasını istiyorsanız, onlara yeterli bir ücret ödemelisiniz.

Em anos recentes, trabalhadores da indústria tem pressionado por novas leis de licença remunerada em

Son yıllarda, hizmet sektörü çalışanları ülke çapındaki şehir ve eyaletlerde

Os trabalhadores dos países do Norte pagaram um alto preço pelo deslocamento da produção nos países do Sul.

Kuzey ülkelerinin işçilerine güney bölgelerindeki üretimi değiştirmesi için yüksek bir bedel ödedik.

- Os operários nada têm a perder a não ser suas cadeias.
- Os trabalhadores nada têm a perder a não ser seus grilhões.

Proleterlerin zincirlerinden başka kaybedecek hiçbir şeyleri yoktur.