Examples of using "слышен" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un sesi zorlukla duyulabiliyordu.
Borneo yağmur ormanları tok gürlemelerle yankılanıyor.
Patlamayı kilometreler boyunca duyabilirdin.
Okyanusu buradan duyabiliriz.
Eski bir havuz var. Kurbağa içine atlar ve sudan ses çıkar.