Examples of using "Adaptarse" in a sentence and their turkish translations:
uyum sağlamaksa evet
Ama şirket adapte olamadı
Kendisini yeni çevresine adapte etmeyi zor buldu.
Yeni koşullara uyum sağlayamadı.
ondan biraz hayata uyum sağlamayı öğrendi
İnsan beyni yeni durumlara uyum sağlayabilir.
Kendini sıcaklığın ani değişimlerine göre ayarlamak zordur.
Gençler bugünün acımasız gerçeklerine uymalılar.
Gözlerimizin karanlığa alışması zaman alır.
sadece dünyanın geri kalanının değişmesi ve uyum sağlaması gerek.
- Sık sık söylenildiği gibi kendini yeni bir çevreye uydurmak zordur.
- Söylendiği gibi, yeni bir çevreye alışmak zordur.
O, yeni okuldaki hayata kendini alıştırmayı çok zor buldu.
Daha aydınlık bir dünyaya adapte olmakta zorlandıkları pek çok noktadan biri bu.
Adaptasyon hayatta kalmak için anahtardır.