Examples of using "Enfrentamos" in a sentence and their turkish translations:
Şiddetli bir krizle karşı karşıyayız.
Hangi yöne dönsek risk faktörü var:
cevaplar ve çözümler sağlamaya çalışmakta
Simone ve ben temel bir soruyla yüzleştik:
Son dönemlerde biraz daha problemlerle karşılaşıyoruz artık
Karşımıza çıkan bu fotoğraf bizi adeta şok ediyor
Biz yeni tür hastalıklarla karşı karşıyayız.
Ne ile mücadele edeceğimizi bilmiyoruz.
nasıl başa çıkacağız? Doğayla daha uyumlu olabilir miyiz?
Yabancı firmalardan kaynaklanan bir rekabetle karşı karşıyayız.
karşı karşıya olduğumuz en büyük risklerden biri olduğu konusunda uyardı.
Ama bugün karşılaştığımız önemli soru şu:
Bu kez karşılaştığımız zorluk ise günümüze mahsus.