Examples of using "Voces" in a sentence and their turkish translations:
Bir takım sesler duyuyorum.
Sesler duydum.
Kafamda sesler duyuyorum.
Onların sesleri telefonda birbirine benziyor.
Konuştuğunu duymak istemiyorum.
İçerden sesler geliyordu.
ve ekibimin seslerine odaklanmaktı.
siyahilerin sesi neredeyse en yüksek çıkar
komşularımızın, sevdiklerimizin seslerini duyarak,
Twitter'da tanımadığımız insanların seslerini duyarak.
bizim seslerimiz büyük bir finansal risk demek.
birlikte seslerimizin tekrar duyulmasını sağlamalıyız.
Tom sesimizi duymuş ve kaçmış olmalı.
Tom bitişik odadaki sesleri duyabiliyordu.
Peki, bu çocukların sesini nasıl duyacağız?
İşimizin kapsamı ilgili sesleri yükseltmek,
Binlerce destek çığlıkları tribünlerden duyulabildi.
Ormandan gelen sesler kaşifleri korkuttu.
Bu kişilerde aslında aradıkları yanıtlar var.
Sesimizin vadinin diğer tarafından gelen yankısını duyduk.
Herkesin aklı ve sesine ihtiyacınız var.
Rashad, Phil ve Dr. King'in seslerini duyarak
Büyüklerinizin torunlarının seslerini telefonda duymasına izin verin.
Bugün rocktaki en inanılmaz seslerinden birinin hayatını kutluyoruz.
Protesto sesleri gittikçe yükseldiği için onun konuşması duyulamadı.