Translation of "Dizüstü" in Dutch

0.003 sec.

Examples of using "Dizüstü" in a sentence and their dutch translations:

Dizüstü bilgisayarım bozuk.

Mijn laptop is kapot.

Sami'nin dizüstü bilgisayarı kayboldu.

Sami's laptop verdween.

- Hangi dizüstü bilgisayara ihtiyacım var?
- Bana hangi dizüstü bilgisayar lazım?

Welke laptop heb ik nodig?

Sana bir dizüstü bilgisayar vereceğim.

Ik zal je een laptop geven.

Oturdum ve dizüstü bigisayarımı açtım.

Ik ging zitten en opende mijn laptop.

Bu dizüstü bilgisayar çok incedir.

Deze laptop is heel dun.

Tom Mary'ye dizüstü bilgisayarını verdi.

Tom gaf Mary zijn notitieboekje.

Benim bir dizüstü bilgisayarım var.

Ik heb een laptop.

Senin yanında dizüstü bilgisayarın var mı?

Heb je je laptop bij je?

Benim bir dizüstü bilgisayara ihtiyacım var.

Ik heb een laptop nodig.

O mağazada dizüstü bilgisayar satıyorlar mı?

Verkopen ze schriften in die winkel?

Yeni bir dizüstü bilgisayara ihtiyacım var.

Ik heb een nieuwe laptop nodig.

Bu bir dizüstü bilgisayara sahip olmak pratiktir.

Het is handig om een laptop te hebben.

"Neden yeni bir dizüstü bilgisayar aldın?" "Dayanamadım"

„Waarom heb je dan een nieuwe laptop gekocht?” ­— „Ik kon de verleiding niet weerstaan!”

Mary dizüstü bilgisayarını her zaman yanında bulundurur.

Mary heeft altijd haar laptop bij zich.

- Bu laptop bana ait.
- Bu dizüstü bilgisayar bana ait.

Deze laptop is van mij.

Mary onun dizüstü bilgisayarını sormadan aldığı için Tom kızgın.

Tom is boos omdat Mary zijn laptop had geleend zonder te vragen.

- Tom dizüstü bilgisayarını kapatıp ayağa kalktı.
- Tom laptopunu kapattı ve ayağa kalktı.

Tom deed zijn laptop dicht en stond op.