Translation of "ötede" in English

0.005 sec.

Examples of using "ötede" in a sentence and their english translations:

Buradan iki blok ötede.

It's two blocks from here.

Üç blok ötede yaşıyorum.

I live three blocks away.

Otuz kilometre ötede bulunuyor.

It's thirty kilometers away.

Yaklaşık 8 km ötede.

It's about 8 kilometers away.

380.000 kilometre ötede dahi olsa...

Even from over 380,000 kilometers away,

Postaneden üç kapı ötede yaşıyor.

He lives three doors from the post office.

Sadece birkaç blok ötede kalıyorum.

I only live a few blocks away.

Buradan birkaç blok ötede yaşıyor.

She lives a few blocks away from here.

Ötede küçük bir ada gördük.

We saw a small island beyond.

Tom senden bir blok ötede.

Tom is a block away from you.

Lütfen bir metre ötede bekleyin.

Please wait one meter away.

Sami bir blok ötede oturuyor.

Sami lives a block away.

Tom buradan birkaç blok ötede yaşıyor.

- Tom lives a few blocks from here.
- Tom lives a few blocks away from here.

Tom bizden bir blok ötede yaşıyor.

Tom lives a block away from us.

Tom Mary'den birkaç blok ötede yaşıyor.

Tom lives a few blocks away from Mary.

Tom sadece birkaç blok ötede yaşıyor.

Tom lives only a few blocks away.

Tom bizden üç masa ötede oturuyordu.

Tom was sitting three tables away from us.

Buradan sadece iki adım ötede yaşıyorum.

I live just two steps away from here.

Tom buradan üç blok ötede yaşıyor.

Tom lives three blocks from here.

Postane liseden yaklaşık üç mil ötede.

The post office is about three miles past the high school.

Tom barda Mary'den üç tabure ötede oturuyordu.

Tom was sitting at the bar three stools away from Mary.

Dan Linda'nın evinden birkaç blok ötede yaşıyordu.

Dan lived a few blocks away from Linda's home.

Tom'un evi buradan sadece üç sokak ötede.

Tom's house is only three blocks away from here.

Tom buradan sadece birkaç blok ötede yaşıyor.

Tom lives just a few blocks away from here.

Tom buradan yaklaşık üç blok ötede yaşıyor.

Tom lives about threes blocks from here.

Tom barda üç tabure ötede oturuyordu, bira içiyordu.

Tom was sitting at the bar three stools away, drinking beer.

Tom tren istasyonundan yaklaşık üç blog ötede yaşıyor.

Tom lives about three blocks from the train station.

Sami'nin arabası, evinden millerce ötede terk edilmiş bırakıldı.

Sami's car was left abandoned miles from his home.

Sami, Leyla'nın arabasını birkaç blok ötede park etti.

Sami parked Layla's car a few blocks away.

Sami'nin arabası, evden millerce ötede terk edilmiş bulundu.

Sami's car was found abandoned miles from home.

- Benim evim beş blok ötededir.
- Evim beş sokak ötede.

My house is five blocks away.

O, bir blok ötede yaşıyor ve onun adı Susan.

She lives a block away and her name is Susan.

Ben, kıyıdan yaklaşık bir mil ötede bir balıkçı teknesi gördüm.

I saw a fishing boat about a mile off the shore.

- Buradan birkaç sokak ileride oturuyor.
- Buradan birkaç blok ötede yaşıyor.

She lives a few blocks away from here.

- Leyla birkaç mil uzakta yaşıyordu.
- Leyla birkaç mil ötede yaşıyordu.

Layla lived a few miles away.

Ve 2,2 km ötede yaşayan babam ve üvey annemin evine gider

And I would go 1.4 miles to my father and stepmother's home

Sadece yaşadığım yerden bir blok ötede Boston'da tam burada yaşadığına inanamıyorum.

I can't believe you live right here in Boston only a block from where I live.

- Çeyrek kilometre ötede bile bomba sesi duyuldu.
- Bombanın sesi çeyrek kilometre öteden bile duyuldu.

Even a quarter kilometer away, the sound of the bomb was heard.

- Sami buradan yaklaşık bir blok uzakta yaşıyor.
- Sami buradan yaklaşık bir blok ötede yaşıyor.

Sami lives about a block away from here.