Translation of "Başlayacak" in English

0.009 sec.

Examples of using "Başlayacak" in a sentence and their english translations:

Buluşma başlayacak.

The meeting will commence.

Kim başlayacak?

Who'll start?

Tom başlayacak.

Tom will start.

Ders başlayacak.

The lesson will start.

O yarın başlayacak.

He is going to start tomorrow.

Ders pazartesi başlayacak.

The lesson will begin on Monday.

İş yarın başlayacak.

Work is due to begin tomorrow.

İnsanlar konuşmaya başlayacak.

People will start talking.

Yeni yıl başlayacak.

The new year will begin.

Tedavi yarın başlayacak.

Treatment will begin tomorrow.

Gösteri yakında başlayacak.

The show will begin soon.

Brifing şimdi başlayacak.

The briefing will start now.

Konser yakında başlayacak.

The concert's going to start soon.

Toplantı yakında başlayacak.

The meeting's going to start soon.

Parti yakında başlayacak.

The party's going to start soon.

- Maç ne zaman başlayacak?
- Oyun ne zaman başlayacak?

When will the match start?

Kuru mevsim yakında başlayacak.

The dry season will set in soon.

Toplantı tam dörtte başlayacak.

The meeting will start at four o'clock sharp.

Oyun saat kaçta başlayacak?

- What time will the game start?
- What time does the game start?

Okul gelecek pazartesi başlayacak.

School will start next Monday.

Yakında yapraklar düşmeye başlayacak.

The leaves will soon begin to fall.

O ne zaman başlayacak?

When will it begin?

Yakında yağmur yağmaya başlayacak.

- It will not be long before it rains.
- It'll start raining soon.

İkinci gösteri yakında başlayacak.

The second showing will start soon.

Film ne zaman başlayacak?

What time will the movie start?

O tekrar baştan başlayacak.

She'll start over again.

Tatilin ne zaman başlayacak?

When does your vacation start?

Gösteri ne zaman başlayacak?

When will the show begin?

Yoğun trafik yakında başlayacak.

Rush hour traffic will start soon.

Tom'un davası ekimde başlayacak.

Tom's trial will begin in October.

Konser ne zaman başlayacak?

When will the concert begin?

- Oyun bir saat içinde başlayacak.
- Maç bir saat içinde başlayacak.

The game will start in an hour.

- Toplantı saat 2: 30'da başlayacak.
- Toplantı 2.30'da başlayacak.

The meeting will start at 2:30.

Grup saat kaçta çalmaya başlayacak?

What time will the band start playing?

Toplantı ne kadar yakında başlayacak?

How soon will the meeting begin?

Gelecek hafta doğum iznine başlayacak.

She will start her maternity leave next week.

Barış görüşmeleri bu hafta başlayacak.

The peace negotiations will start this week.

Tom yarın burada çalışmaya başlayacak.

- Tom is going to start working here tomorrow.
- Tom will start working here tomorrow.

Performans saat 8.00'de başlayacak.

The performance will begin at 8:00.

Parti ne zaman başlayacak bilmiyorum.

I don't know when the party will begin.

Jüri müzakereleri pazartesi günü başlayacak.

Jury deliberations will begin Monday.

Bilet satışları pazartesi günü başlayacak.

Ticket sales will begin Monday.

Jüri pazartesi günü görüşmeye başlayacak.

- The jury began deliberating Monday.
- The jury began deliberating on Monday.

Japonca sınıfı ne zaman başlayacak?

When will the Japanese class start?

Japonca kursu ne zaman başlayacak?

When will the Japanese course start?

Japonca sınıfları ne zaman başlayacak?

When will the Japanese classes start?

İtalyanca sınıfları ne zaman başlayacak.

- When will the Italian classes start?
- When will the Italian course start?

Latince kursları ne zaman başlayacak?

When will the Latin courses start?

İtalyanca kursu ne zaman başlayacak?

- When will the Italian classes start?
- When will the Italian class start?
- When will the Italian course start?

Barış görüşmeleri gelecek hafta başlayacak.

Peace talks will begin next week.

İtalyanca dersi ne zaman başlayacak?

- When will the Italian class start?
- When will the Italian course start?

Seçmeler saat 2.30'da başlayacak.

Auditions will start at 2:30.

Konser saat 2.30'da başlayacak.

The concert will start at 2:30.

Sanırım yakında yağmur yağmaya başlayacak.

I think it'll start raining soon.

Tom bunu bugün yapmaya başlayacak.

Tom will start doing that today.

Ve dil bilgisi de yerleşmeye başlayacak.

and the grammar, it begins to stick too.

Çok geçmeden önce kar yağmaya başlayacak.

It will begin snowing before long.

Su beş dakika içinde kaynamaya başlayacak.

The water will come to a boil in 5 minutes or so.

Dünya Kupası ayın on birinde başlayacak.

The World Cup is going to start on the 11th.

Korkarım ki işler kötüye gitmeye başlayacak.

- I am afraid things will take a turn for the worse.
- I'm afraid things will take a turn for the worse.

Sınavlar gelecek hafta pazartesi günü başlayacak.

The examinations will begin on Monday next week.

Köprünün üstündeki iş pazartesi günü başlayacak.

Work on the bridge will begin on Monday.

Tom pazartesi günü yeni işine başlayacak.

Tom will start his new job on Monday.

Bir sonraki oyun ne zaman başlayacak?

When will the next game begin?

Tom burada çalışmaya başlayacak gibi görünüyor.

It looks like Tom is going to start working here.

Geçit töreni 2: 30'da başlayacak.

The parade will start at 2:30.

Tom yeni işine pazartesi günü başlayacak.

Tom is going to start his new job on Monday.

- Elma ağaçları, muhtemelen önümüzdeki hafta çiçek açmaya başlayacak.
- Elma ağaçları, muhtemelen önümüzdeki hafta çiçeklenmeye başlayacak.

The apple trees will probably start to blossom next week.

- Sanırım yakında yağmur yağmaya başlayacak.
- Yakında yağmur yağmaya başlayacağını düşünüyorum.
- Bence yakında yağmur yağmaya başlayacak.

I think it'll start to rain soon.

Şimdi erkekler başlayacak ve kadınlar birlikte lütfen,

So the men, you will start and women together,

Gelecek ayın baskısında yeni bir dizi başlayacak.

A new serial will begin in next month's issue.

Tom bu yaz yüzme dersleri almaya başlayacak.

Tom is going to start taking swimming lessons this summer.

Havai fişek gösterisi hava karardıktan sonra başlayacak.

Fireworks will begin after dark.

Proje yakında başlayacak, bu yüzden dikkat et.

The project will start soon, so watch out for it.

O, böyle hissetmeye başlayacak ilk kişiler arasındaydı.

He was among the first to start feeling like this.

Bir sonraki ders beş dakika içinde başlayacak.

The next class starts in five minutes.

Ya da çok daha kötüsü, yağmalar mı başlayacak?

Or worse, will looting begin?

Hava tahmini göre, yağışlı mevsim çok geçmeden başlayacak.

According to the weather forecast, the rainy season will set in before long.

Hava tahmini göre, yağışlı mevsim önümüzdeki hafta başlayacak.

According to the weather forecast, the rainy season will set in next week.

Sence yağmurlu mevsim bu yıl erken başlayacak mı?

Do you think the rainy season will set in early this year?

Hava durumu raporuna göre, yağış mevsimi gelecek hafta başlayacak.

According to the weather report, the rainy season will start next week.

Öğleyin mi yoksa daha sonra mı kar yağışı başlayacak?

Will it start snowing at noon or later?

Onlar uyuşturucu kullanıcılarına ücretsiz şırıngalar ve iğneler dağıtmaya başlayacak.

They will begin distributing free syringes and needles to drug users.

- Her an aşırı yağmur başlayacak gibi görünüyor. Şemsiye alsan iyi olur.
- Her an yağmaya başlayacak gibi. En iyisi şemsiye almak.

It looks like it will start pouring any second now. Better take an umbrella.

Hayatına tekrar başlayacak olsan, hayatında hangi zamana geri gitmek istersin?

If you were to start your life over again, to what time in your life would you like to go back?

- Yakında yağmur yağmaya başlayacağını düşünüyorum.
- Bence yakında yağmur yağmaya başlayacak.

- I think it's going to start raining soon.
- I think it'll start to rain soon.

Toplantı 6.00'da başlayacak ve akşam yemeği 7.00'de servis edilecek.

The meeting will begin at 6:00 and dinner will be served at 7:00.

- Film saat onda başlar.
- Film saat onda başlıyor.
- Film saat onda başlayacak.

The movie starts at ten o'clock.

İki hayvanın da oldukça sakin durduğunu fark edince "Evet, şimdi çiftleşme başlayacak." dedim.

And then seeing that both animals are pretty relaxed and realizing, "Okay, and then the mating is beginning."

İyi ruh hali içindeki herkes yarın başlayacak olan beş günlük tatili dört gözle bekliyor.

Everybody is in a good mood looking forward to the five-day holiday that starts tomorrow.

Yağmurlu veya güneşli fark etmez, hava nasıl olursa olsun açılış töreni saat dokuzda başlayacak.

Rain or shine, the opening ceremony is to begin at nine.