Translation of "Bulaşmış" in English

0.003 sec.

Examples of using "Bulaşmış" in a sentence and their english translations:

Kaç kişiye bulaşmış?

How many people are infected?

Senin rujun bulaşmış.

Your lipstick's smeared.

Mary'nin ruju bulaşmış.

Mary's lipstick is smeared.

Tom'un ayakkabısına boya bulaşmış.

Tom got some paint on his shoes.

Tom bu belaya nasıl bulaşmış?

How did Tom get in this mess?

Dan hastalık bulaşmış tüm koyunları öldürdü.

Dan killed all the infected sheep.

O, sos bulaşmış ağzı ile pizzacıdan ayrıldı.

He left the pizzeria with his mouth smeared with sauce.

"Tom'un sorunu ne?" "Onun bilgisayarına virüs bulaşmış."

"What's wrong with Tom?" "His computer is infected with a virus."

Tom'un bir tür belaya bulaşmış olmasından endişeliyim.

I'm beginning to worry that Tom is in some kind of trouble.

Ve bir anda milyonlarca yarasaya bulaşmış şekilde görebiliyoruz biz bu virüsleri

and suddenly we can see these viruses infected by millions of bats.

Tom, doom porno sitelerini okumayı seviyor ve şimdi evimizdeki bilgisayara virüs bulaşmış.

Tom enjoys reading doom porn websites and now our home computer is infected.

- Bilgisayara bir virüs bulaşmış gibi görünüyor.
- Bilgisayar bir virüs tarafından enfekte edilmiş görünüyor.

It seems that the computer was infected by a virus.