1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Dİbe

Translation of "Dİbe" in English

0.007 sec.

Examples of using "Dİbe" in a sentence and their english translations:

Tom dibe vurdu.

Tom hit rock bottom.

Ben dibe dokundum.

I touched the bottom.

Sen dibe ulaştın.

You've reached the bottom.

Siz dibe vardınız.

You have arrived at the bottom.

Dibe dokunabilir misin?

Can you touch the bottom?

Tekne dibe battı.

The boat sank to the bottom.

Iyice dibe doğru gitmiştim,

I had spun deeper and deeper.

EN BAŞTAN EN DİBE

FROM THE TOP TO THE BOTTOM  

Su dibe doğru temiz.

The water is clear to the bottom.

Fadıl cesedin dibe batmasını umuyordu.

Fadil hoped that the body would sink to the bottom.

Leyla'nın enerji seviyeleri dibe vurdu.

Layla's energy levels hit rock bottom.

Onun yüzüğü nehre düştü ve dibe battı.

Her ring fell into a river and sank to the bottom.

Dow 35 puan düştü ve sonra dibe vurdu.

The Dow plunged 35 points and then bottomed out.

Tom su üzerinde yürümeye çalıştı ama dibe battı.

Tom tried to walk on water, but he sank to the bottom.

Biz, ya yıkım yolunda sürekli dibe doğru gitmeyi seçeriz

We can either choose to go down continually that path of destruction,

- 1929'da borsa çökmüştü.
- Borsa 1929'da dibe vurdu.

The stock market collapsed in 1929.

Soğuk kış aylarında çoğu balık yavaşlar ve dibe yakın yerlerde dinlenir.

Most fish slow down and "rest" near the bottom during cold winter months.