Translation of "David'in" in English

0.006 sec.

Examples of using "David'in" in a sentence and their english translations:

David'in sorusuna gelince

To David's question,

Arabam David'in garajında.

My car is at David's garage.

O, David'in yakalanması gerektiğini söyledi.

He said Davis must be captured.

Shay David'in anlattığı fıkrayı duyduğunda gülmekten kırıldı.

Shay burst out laughing when she heard the joke that David told.

David'in, isimlerinin hepsini hatırlayamadığı pek çok arkadaşı var.

David has so many friends that he can't remember all their names.

- David'in o kadar çok kız arkadaşları var ki o onların isimlerinin hepsini hatırlayamıyor.
- David'in isimlerini aklında tutamayacağı kadar kız arkadaşı var.

David has so many girlfriends that he can't remember all of their names.

David'in hiç istikrarlı bir işi olmadı fakat her zaman geçimini sağlayabildi.

David has never had a steady job, but he's always managed to make ends meet.

David'in o kadar çok arkadaşı var ki onların tüm isimlerini bile hatırlayamıyor.

David has so many friends that he can't even recall all their names.