Examples of using "Tutamayacağı" in a sentence and their german translations:
Bir insan tutamayacağı sözler vermemeli.
Man darf nichts versprechen, was man nicht halten kann.
- David'in o kadar çok kız arkadaşları var ki o onların isimlerinin hepsini hatırlayamıyor. - David'in isimlerini aklında tutamayacağı kadar kız arkadaşı var.
David hat so viele Freundinnen, dass er sich nicht alle ihre Namen merken kann.