Translation of "Hatıra" in English

0.003 sec.

Examples of using "Hatıra" in a sentence and their english translations:

Hatıra eşyalarını toplarım.

I collect souvenirs.

Bu, Hokkaido'dan bir hatıra.

This is a souvenir from Hokkaido.

Tom bazı hatıra eşyaları geri getirdi.

Tom brought back some souvenirs.

Kız arkadaşın için bir hatıra eşya aldın mı?

- Did you get your girlfriend a souvenir?
- Did you get a souvenir for your girlfriend?

Bu, Amerika Birleşik Devletleri etrafındaki gezimle ilgili iyi bir hatıra olacak.

This will be a good souvenir of my trip around the United States.

Bu Daumier baskısı, Paris'ten bir hatıra olarak satın aldığım en güzel şeydir.

This Daumier print is the most beautiful thing that I have bought as a souvenir of Paris.

Bu altın saat benim göz bebeğim. Annem onu bana daha sonraki yıllarında hatıra olarak verdi.

This gold watch is the apple of my eye. Mother gave it to me as a keep-sake in her later years.

- Tom, Maria' nın ona yazmış olduğu bütün aşk mektuplarını özenle sakladı.
- Tom, Maria' nın ona yazmış olduğu bütün aşk mektuplarını hatıra olarak sakladı.

Tom kept every love letter Mary ever wrote him.