Translation of "Içeriyordu" in English

0.005 sec.

Examples of using "Içeriyordu" in a sentence and their english translations:

çok mesaj içeriyordu

contained many messages

Zararlı kimyasallar içeriyordu.

It contained harmful chemicals.

Liste Tom'u içeriyordu.

The list included Tom.

- Bildiriler yanlış bilgi içeriyordu.
- Belgeler yanlış bilgi içeriyordu.

The papers contained false information.

Göğüs altın paralar içeriyordu.

The chest contained gold coins.

Sami'nin iğnesi zehir içeriyordu.

Sami's needle contained poison.

Bize büyük mesajlar içeriyordu aslında

it actually included big messages to us

Yine çok fazla mesaj içeriyordu

again included too many messages

Konuşması birçok güzel cümle içeriyordu.

His speech contained many fine phrases.

Alışveriş listesi bir galon süt içeriyordu.

The shopping list included a gallon of milk.

Geçit töreni altı tane bando içeriyordu.

The parade included six marching bands.

Soruşturma otuz yaşından büyük bireyleri içeriyordu.

The investigation included individuals of more than thirty years.

Sınav matematik, fizik ve kimyayı içeriyordu.

The exam included mathematics, physics and chemistry.

Sami'nin notu 66 tane kelime içeriyordu.

Sami's note contained 66 typed words.

Tom'un bütçesi çok fazla kaba tahmin içeriyordu.

Tom's budget contained too many rough estimates.

Ekip, adli patolog Fadıl Sadık'ı da içeriyordu.

The team included forensic pathologist Fadil Sadiq.

Beslenme ve malzeme gibi alanlara yapılan yatırımları da içeriyordu.

It included investment in areas like nutrition and materials.

DVD'nin kesilmemiş versiyonu sadece bir tane ekstra sahne içeriyordu.

The uncut version of the DVD only included one extra scene.

İmparatorluk hala Kıbrıs, Girit, Rodos, Malta ve Sicilya adalarını içeriyordu.

The empire still included the islands of Cyprus, Crete, Rhodes, Malta, and Sicily.

Salata esrar içeriyordu ve sonra yeni işini sevdiğini fark etti.

The salad contained marijuana and then he realized he loved his new job.

O, ondan bir mektup aldı, ancak yalnızca birkaç soğuk söz içeriyordu.

She received a letter from her, but it only contained a few cold words.

- Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
- Valiz sadece kirli çamaşırlar içeriyordu.

The suitcase contained nothing but dirty clothes.

Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.

In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola.