Translation of "Izlerini" in English

0.039 sec.

Examples of using "Izlerini" in a sentence and their english translations:

izlerini bırakırlar."

they will leave an imprint."

- Sami izlerini kapatmak istedi.
- Sami izlerini örtmek istedi.

Sami wanted to cover his tracks.

Atalarının izlerini takip ediyorlar.

Following in the footsteps of her ancestors.

Hayvan izlerini mi izleyeceğiz?

and follow these animal tracks?

Suçlu, izlerini örtmeye çalıştı.

The criminal tried to cover his tracks.

Suçlunun izlerini takip ettik.

We followed the tracks of the criminal.

Ben geyiğin izlerini izledim.

I followed the deer's tracks.

Romalılar, Britanya'da izlerini bıraktılar.

The Romans left their mark in Britain.

Polis kimsenin izlerini bulmadı.

The police didn't find anyone's traces.

Geyik izlerini tanımlamak kolaydır.

Deer tracks are easy to identify.

Sami izlerini silmeye çalışıyordu.

Sami was trying to erase his tracks.

Bakın, oradaki hayvan izlerini görebilirsiniz.

And look, you can see all of these animal trails here...

Avcı ayı izlerini takip etti.

The hunter followed the bear tracks.

Avcı ayının izlerini takip etti.

The hunter followed the bear's tracks.

Fadıl basitçe kendi izlerini örtüyordu.

Fadil was simply covering his own tracks.

Leyla izlerini örtmek için çalıştı.

Layla tried to cover her tracks.

Tom tavşanın izlerini takip etti.

Tom followed the rabbit's tracks.

Sami, Leyla'nın lastik izlerini tanıdı.

Sami recognized Layla's tire tracks.

Türkler Cezayir kültüründe izlerini bırakmıştır.

The Turks have left their mark on the Algerian culture.

O, babasının ayak izlerini takip etti.

He followed in his father's footsteps.

Onun ayak izlerini kumulun kumlarında buldum.

I found her footprints in the sand of the dune.

Polis silahtaki parmak izlerini kapıdakilerle karşılaştırdı.

The police compared the fingerprints on the gun with those on the door.

Tom parmak izlerini bıçaktan dikkatlice sildi.

Tom carefully wiped his fingerprints off the knife.

Karda bir ayının ayak izlerini gördük.

We saw footprints of a bear in the snow.

Karda bir ayının ayak izlerini gördüm.

I saw footprints of a bear in the snow.

Tom çamurda Mary'nin ayak izlerini gördü.

Tom saw Mary's footprints in the mud.

Dan, Linda'nın parmak izlerini almayı başardı.

Dan managed to get Linda's fingerprints.

Dan, Linda'nın parmak izlerini analiz etti.

Dan analyzed Linda's fingerprints.

O çocuğunun ayak izlerini takip edemez.

He cannot follow in the footsteps of his child.

Tom kendi izlerini nasıl örteceğini biliyordu.

Tom knew how to cover his tracks.

Leyla izlerini örtmek için evi yaktı.

Layla torched the house to cover her tracks.

Tom, babasının ayak izlerini izlemek istiyor.

- Tom wants to follow in his dad's footsteps.
- Tom wants to follow in his father's footsteps.

Sami parmak izlerini Leyla'nın kapısında bıraktı.

Sami left his fingerprints on Layla's door.

- Polis, Mary'nin evinde Tom'un parmak izlerini buldu.
- Polis, Tom’un parmak izlerini Mary’nin evinde buldu.

The police found Tom's fingerprints in Mary's house.

Mağaranın derinliklerindeki  kurt izlerini mi takip edelim?

So, you want me to follow the wolf tracks deeper into the cave?

Polis Tom'un parmak izlerini orada bulduğunu söyledi.

The police said they found Tom's fingerprints there.

Tom'un kapı tokmağından parmak izlerini sildiğini gördüm.

I saw Tom wiping his fingerprints off the doorknob.

Hayvanlar kar üzerinde yürürken ayak izlerini bırakırlar.

Animals leave footprints when they walk through snow.

Polis, Fadıl'ın parmak izlerini Dania'nın cesedinde buldu.

Police found Fadil's fingerprints on Dania's body.

NASA'nın Mars gezicisi bir nehir yatağının izlerini keşfetti.

NASA's Mars rover discovered traces of a river bed.

Ön verandada kim bu çamurlu ayak izlerini bıraktı?

Who left these muddy footprints on the front porch?

Polis, Tom'un parmak izlerini kapı kolunun üzerinde buldu.

The police found Tom's fingerprints on the doorknob.

Polis, Leyla'nın parmak izlerini kapı tokmağının üzerinde buldu.

The police found Layla's fingerprints on the doorknob.

Polis, Sami'nin parmak izlerini kapı tokmağının üzerinde buldu.

The police found Sami's fingerprints on the doorknob.

Sami, babasının ayak izlerini takip etmeye karar verdi.

Sami decided to follow in the footsteps of his father.

Bu yeni bellek izlerini etkin bir şekilde ortaya koyamayız.

We can't effectively lay down those new memory traces.

İğrenç bir kardan adamın ayak izlerini Himalayalarda bulduklarını duydum.

I heard that they found the footprints of an abominable snowman in the Himalayas.

Cerrahın dikiş atma tekniği yara izlerini en aza indiriyor.

The surgeon's suture technique minimizes scarring.

Tom cinayet silahında parmak izlerini bırakmaktan kaçınmak için eldivenler giydi.

Tom wore gloves to avoid leaving his fingerprints on the murder weapon.

İğrenç bir kardan adamın ayak izlerini Himalaya dağlarında keşfettiklerini duydum.

- I heard that they discovered the footprints of an abominable snowman in the Himalayan mountains.
- I heard that footprints of an abominable snowman were found in the Himalayan mountains.

O, babasının ayak izlerini takip etti ve bir doktor oldu.

She followed in her father's footsteps and became a doctor.

Tom izlerini kapatmak için elinden geleni denedi böylece yüzünü kurtarabildi.

Tom tried his best to cover his tracks so he could save face.

Tom babasının ayak izlerini takip etti ve bir avukat oldu.

Tom followed in his father's footsteps and became a lawyer.

- Greg'in babasının ayak izlerini takip edeceğinden eminim.
- Greg'in babasının yolundan gideceğinden eminim.

I am sure that Greg is going to follow in his father's footsteps.

- Tom, babasının ayak izlerini takip etmek istiyor.
- Tom babasının izinden gitmek istiyor.

- Tom wants to follow in his dad's footsteps.
- Tom wants to follow in his father's footsteps.