Translation of "Kızdı" in English

0.014 sec.

Examples of using "Kızdı" in a sentence and their english translations:

Onlar kızdı.

They grew angry.

O kızdı.

She got mad.

Bize kızdı.

She got angry with us.

Tom kızdı.

Tom grew angry.

Çocuklara kızdı.

He got angry at the children.

Liselilere kızdı.

He got angry with the high school students.

Çocuklara çok kızdı.

She got very angry with the children.

O, aşağılanmasına kızdı.

He got angry at being insulted.

Mary bana kızdı.

Mary got mad at me.

O, öğrencilerine kızdı.

He was angry with his students.

Tom bana kızdı.

Tom got mad at me.

Tom, Mary'ye kızdı.

Tom got mad at Mary.

Nixon çok kızdı.

Nixon became very angry.

O hemen kızdı.

He immediately got angry.

Fadıl aniden kızdı.

Fadil instantly became angry.

Fadil çok kızdı.

Fadil became very irate.

Tom neden kızdı?

Why did Tom get angry?

Sami aniden kızdı.

Sami instantly became angry.

Sami, Leyla'ya kızdı.

Sami got mad at Layla.

Bunu öğrenince kızdı.

He heard this and got angry.

Nancy gelen ilk kızdı.

Nancy was the first girl to come.

Tom lise öğrencisine kızdı.

Tom got angry with the high school students.

O, erkek kardeşine kızdı.

He got angry with his brother.

Fincanı kırdığımda bana kızdı.

She lost her temper with me when I broke the cup.

Mary sempatik bir kızdı.

- Mary was an agreeable girl.
- Mary was a likable girl.

Tom, Mary'ye çok kızdı.

Tom got very angry at Mary.

O çocuklarına çok kızdı.

She got very angry with her children.

Evet, utangaç bir kızdı.

Yes, she was a shy girl.

Ondan hoşlanmadı ve kızdı.

They did not like it and were angry.

Leyla muhteşem bir kızdı.

Layla was a gorgeous girl.

Leyla odadaki tek kızdı.

Layla was the only girl in the room.

Leyla çekici bir kızdı.

Layla was an attractive girl.

Mary kulüpteki tek kızdı.

Mary was the only girl in the club.

Mary erkek gibi kızdı.

Mary was a tomboy.

Kızdı ve ona vurdu.

He got angry and hit her.

- O, plajdaki en güzel kızdı.
- O, kumsaldaki en güzel kızdı.

She was the most beautiful girl on the beach.

- Leyla lisede popüler bir kızdı.
- Leyla lisede sevilen bir kızdı.

Layla was a popular girl in high school.

O, çok utangaç bir kızdı.

She used to be a very shy girl.

Tom bunu duydu ve kızdı.

Tom heard this and got angry.

O altın saçlı bir kızdı.

She was a girl with golden hair.

Hiç Tom sana kızdı mı?

Does Tom ever get mad at you?

O, plajdaki en güzel kızdı.

She was the most beautiful girl on the beach.

Meg kot giyen tek kızdı.

Meg was the only girl wearing jeans.

Mary kot giyen tek kızdı.

Mary was the only girl wearing jeans.

Mary etek giyen tek kızdı.

Mary was the only girl wearing a skirt.

Marie etek giyen tek kızdı.

Marie was the only girl wearing a skirt.

Tom'un karısı bir ponpon kızdı.

Tom's wife was a cheerleader.

Leyla tatlı bir genç kızdı.

Layla was a sweet young girl.

Leyla o zamanlar bir kızdı.

Layla was a girl then.

Tom onu ona söylediğimde kızdı.

Tom got angry when I told him that.

Mary Tom'un ilgilendiği tek kızdı.

Mary was the only girl Tom was interested in.

Leyla sağlıklı küçük bir kızdı.

Layla was a healthy little girl.

Leyla mutlu küçük bir kızdı.

Layla was a happy little girl.

Leyla sadece küçük bir kızdı.

Layla was just a little girl.

Mary lisede popüler bir kızdı.

Mary was a popular girl in high school.

Öğrenci öğretmenin onu izlemesine çok kızdı.

The student became very nervous with the teacher watching him.

Evet. O çok utangaç bir kızdı.

Yes. She used to be a very shy girl.

O, yaklaşık bizim yaşımızda bir kızdı.

She was a girl of about our age.

Yaklaşık senin yaşında genç bir kızdı.

She was a young girl about your age.

Meg kot pantolon giyen tek kızdı.

Meg was the only girl that was wearing jeans.

O, o yarışmayı kazanan ilk kızdı.

She was the first girl to win that contest.

Şu ana kadar öptüğüm ilk kızdı.

She was the first girl I'd ever kissed.

Mary bandonun önünde yürüyen bir kızdı.

Mary was a majorette.

O dar görüşlü dindar bir kızdı.

She was a narrow-thinking religious girl.

O gerçekte beni seven tek kızdı.

She was the one girl who actually loved me.

Onu dinlemediğim için Tom bana kızdı.

Tom got mad at me for not listening to him.

Geç kaldığı için Tom Mary'ye kızdı.

Tom got mad at Mary because she was late.

O, o zaman küçük bir kızdı.

She was a little girl then.

Tom onun ağırlığından bahsettiğinde Mary kızdı.

Mary became angry when Tom mentioned her weight.

Bu sabah öğretmen bana çok kızdı.

This morning the teacher got very angry with me.

Mary kesinlikle partide en güzel kızdı.

Mary was definitely the prettiest girl at the party.

Marie bir etek giyen tek kızdı.

- Mary was the only girl wearing a skirt.
- Marie was the only girl wearing a skirt.
- Marie was the only girl to wear a skirt.

Mary her zaman iyi bir kızdı.

Mary was always a good girl.

Tom ve Mary bana çok kızdı.

Tom and Mary got very angry with me.

Leyla kasabada çok popüler bir kızdı.

Layla was a very popular girl in town.

Mary lisede Tom'un konuştuğu tek kızdı.

Mary was the only girl Tom ever talked to in high school.

Tom Mary'yi dinlemediğim için bana kızdı.

Tom got mad at me for not listening to Mary.

Tom, Mary'nin ne yaptığını gördüğünde kızdı.

Tom got angry when he saw what Mary was doing.

Tom onu yaptığımız için bize kızdı.

Tom got mad at us for doing that.

- Bunu öğrenince kızdı.
- Bunu duyup sinirlendi.

He heard this and got angry.

O, ince yontulmuş özelliklere sahip bir kızdı.

She was a girl with finely chiseled features.

Edoardo gerçekten kızdı ve sandalyeyi yere attı.

Edoardo got really angry and threw the chair over onto the floor.

Öğretmenimiz sınıfta yaramazlık yaptığı için Tom'a kızdı.

Our teacher got mad at Tom because he was acting up in class.

O 22 yaşında göz kamaştırıcı bir kızdı.

She was a gorgeous girl of 22.

Aslında gördüğün o erkek çocuğu bir kızdı.

Actually, that boy that you saw was a girl.

Leyla on beş yaşında normal bir kızdı.

Layla was a normal fifteen-year-old girl.

O pizza yediği için kız kardeşine kızdı.

Eating a pizza, he annoyed his sister.

Tom'un annesi, Tom'u yatağında zıplarken görünce kızdı.

Tom's mother got angry when she saw Tom jumping on his bed.

Tom onun yerine Mary'nin terfi alması gerçeğine kızdı.

Tom resented the fact that Mary got the promotion instead of him.

Mary çok zeki ama çok sessiz bir kızdı.

Mary was a very intelligent, but very quiet girl.

Tom o kadar kızdı ki bir deli gibi çıldırdı.

Tom got so angry he raved like a madman.

Sanırım biz üçüncü sınıftayken Mary sınıfımızdaki en güzel kızdı.

I think Mary was the prettiest girl in our class when we were in the third grade.