1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Katılmadı

Translation of "Katılmadı" in English

0.005 sec.

Examples of using "Katılmadı" in a sentence and their english translations:

Bob plana katılmadı.

Bob wasn't in on the plan.

O derslere katılmadı.

She was absent from lectures.

Kate toplantıya katılmadı.

- Kate absented herself from the meeting.
- Kate didn't attend the meeting.

O, derse katılmadı.

- He didn't go to class.
- He didn't attend class.

O, tartışmaya katılmadı.

He didn't participate in the discussion.

Tom karara katılmadı.

Tom disagreed with the decision.

Tom toplantıya katılmadı.

Tom didn't attend the meeting.

Tom kararımıza katılmadı.

Tom didn't agree with our decision.

Tom törene katılmadı.

Tom didn't attend the ceremony.

Tom oturuma katılmadı.

Tom didn't attend the forum.

Tom etkinliğe katılmadı.

Tom didn't attend the event.

Tom konuşmamıza katılmadı.

Tom didn't take part in our conversation.

Tom tartışmaya katılmadı.

Tom didn't participate in the discussion.

Tom maratona katılmadı.

Tom didn't take part in the marathon.

Çoğu kişi katılmadı.

Most people haven't participated.

Mike dün uygulamaya katılmadı.

- Mike didn't join the practice yesterday.
- Mike didn't take part in yesterday's practice.

O nedenle toplantıya katılmadı.

He did not attend the meeting for that reason.

O, bizim konuşmamıza katılmadı.

She didn't take part in our conversation.

Mike dünkü uygulamaya katılmadı.

- Mike didn't join the practice yesterday.
- Mike didn't take part in yesterday's practice.

Tom bugün derse katılmadı.

Tom didn't attend class today.

Tom dünkü toplantıya katılmadı.

Tom didn't attend yesterday's meeting.

Toplantıya çok öğrenci katılmadı.

Not many students attended the meeting.

Tom o toplantıya katılmadı.

Tom didn't attend that meeting.

Tom bugünkü toplantıya katılmadı.

Tom didn't attend today's meeting.

Hiç kimse Tom'a katılmadı.

No one agreed with Tom.

Dan Linda'nın öldürülmesine katılmadı.

Dan didn't participate in the killing of Linda.

Dan toplantıya bile katılmadı.

Dan didn't even attend the meeting.

Dan kulübe katılmadı bile.

Dan didn't even join the club.

Bütün öğrenciler toplantıya katılmadı.

Not all the students attended the meeting.

Tom tam olarak bana katılmadı.

Tom didn't exactly agree with me.

Tom geçen hafta derse katılmadı.

Tom didn't attend class last week.

Tom şükran kutlamalarına hiç katılmadı.

Tom has never participated in Thanksgiving celebrations.

Tom Mary'nin cenaze törenine katılmadı.

Tom didn't attend Mary's funeral.

Karım partiye katılmadı ve ben de.

My wife did not attend the party and neither did I.

- Kim aynı fikirde değildi?
- Kim katılmadı?

Who disagreed?

- Tom aynı fikirde değildi.
- Tom katılmadı.

Tom disagreed.

Tom'un ailesinden hiç kimse düğüne katılmadı.

No one from Tom's family attended the wedding.

Tom öğle yemeği için bize katılmadı.

Tom didn't join us for lunch.

Ben toplantıya katılmadım, ve o da katılmadı.

I didn't attend the meeting, and he didn't either.

- Bazı delegeler itiraz etti.
- Bazı delegeler katılmadı.

Several delegates disagreed.

- Kimse ona katılmadı.
- Kimse onunla aynı fikirde değildi.

No one agreed with her.

O eski kocasıyla karşılaşma korkusu yüzünden toplantıya katılmadı.

She didn't attend the meeting for fear of meeting her ex-husband.

Tom Jackson Senatör John Smith'in cenaze törenine katılmadı.

Tom Jackson didn't attend Senator John Smith's funeral.