Translation of "Kin" in English

0.007 sec.

Examples of using "Kin" in a sentence and their english translations:

Kin beslemem.

I don't hold grudges.

Tom kin tutmaz.

Tom doesn't hold a grudge.

Kin kalbin kışıdır.

Hatred is the winter of the heart.

Tom kin tutuyor olabilir.

Tom might be holding a grudge.

Tom kesinlikle kin tutabilir.

Tom sure can hold a grudge.

Avrupalılara kin ve nefret duymadan

Europeans without hatred and hatred

Lisa Stan'a karşı kin taşıyor.

Lisa bears a grudge against Stan.

Lisa Stan'a karşı kin besliyor.

Lisa holds a grudge against Stan.

Lisa'nın kin beslediği kişi Stan'dır.

The one Lisa holds a grudge against is Stan.

Ebeveynlerine karşı kin hisseder misin?

Do you feel resentment towards your parents?

Hristiyanlara karşı kin ve nefretle bakmak

Looking at Christians with hatred and hatred

Hırs, ego , kin ve nefretten ibaret

it consists of greed, ego, hatred and hatred

O bana karşı bir kin besliyordu.

He bore a grudge against me.

Tom kin ve nefretle Mary'ye baktı.

Tom glared at Mary with hatred and disgust.

Yani o Yunanlılara kin ve nefret duymadan

so without greed and hatred for those Greeks

O ona yardım etmediği için Jane Bob'a kin besliyordu.

Jane has it in for Bob because he didn't help her.

Bu ciddi bir şey değil. Ben ona bir kin taşımıyorum.

It's nothing serious. I don't bear him a grudge.

- Nasıl dans edeceğini sana kin söyledi.
- Sana dans etmeyi kim öğretti?

Who taught you how to dance?

Barış, aşk ve bilgeliktir - bu cennet. Savaş kin ve ahmaklıktır - bu cehennem.

Peace is love and wisdom – it's heaven. War is hatred and folly – it's hell.