Translation of "Listesini" in English

0.007 sec.

Examples of using "Listesini" in a sentence and their english translations:

Şarap listesini görebilir miyim?

May I see the wine list?

Kitaplarının tam listesini istiyorum.

I want a complete list of your books.

Seçenekler listesini üçle sınırlandırdım.

I've narrowed the list of possibilities down to three.

Bu şekiller listesini ekleyin.

Add up this list of figures.

Tom Noel listesini yazdı.

Tom wrote his Christmas list.

Tom bakkaliye listesini unuttu.

Tom forgot his grocery list.

- Almak istediğin şeylerin listesini yaptın mı?
- Almak istediklerinin listesini çıkardın mı?

Did you make a list of the things that you want to buy?

Malzemeler listesini okuduğumda midem bulandı.

When I read the list of ingredients, my stomach turned.

Zor kelimelerin listesini düzenledim, burada.

Here's a list of difficult words I have compiled so far.

Öğretmen sınıf listesini kontrol eder.

The teacher checks the class roster.

Onlar isimlerin bir listesini yaptı.

They made a list of the names.

Bana fiyatların listesini gösterebilir misin?

Can you show me the list of prices?

Yiyemeyeceğim yiyeceklerin bir listesini yaptım.

I've made a list of foods that I can't eat.

Sevdiği şarkıların bir listesini yaptı.

He made a list of songs he liked.

Gezmek istediği yerlerin listesini yaptı.

He made a list of places he wanted to visit.

Tartışılacak konuların bir listesini yapar mısın?

Will you make a list of issues to discuss?

Tom'un tüm akrabalarının bir listesini istiyorum.

I want a list of all Tom's relatives.

Bu sınıftaki herkesin bir listesini istiyorum.

I want a list of everyone in this class.

Tom yapılması gerekenlerin bir listesini yapıyor.

Tom is making a list of what has to be done.

Menüyü ve şarap listesini alabilir miyim?

May I have the menu and the wine list?

Alınacak şeylerin bir listesini yapmak zorundaydım.

I had to make a list of things to buy.

Yapmam gereken şeylerin bir listesini yaptım.

I made a list of things I needed to do.

Sana yapılması gerekenlerin bir listesini yapacağım.

I'm going to make you a list of what needs to be done.

Tom, Mary'ye soruların bir listesini verdi.

Tom handed Mary a list of questions.

Bana ücretlerinin bir listesini göster, lütfen.

Show me a list of your rates, please.

Konuşmam gereken kişilerin bir listesini yaptım.

I've made a list of people I need to talk to.

Tom hoşlanmadığı şarkıların bir listesini yaptı.

Tom made a list of songs he doesn't like.

Tom garson kızdan şarap listesini istedi.

Tom asked the waitress for the wine list.

Menü ve şarap listesini görebilir miyim?

Could I see the menu and wine list?

Tom istediği şeylerin bir listesini yapıyor.

Tom is making a list of what he wants.

Tom istediği şeylerin bir listesini yaptı.

Tom made a list of what he wanted.

Alması gereken şeylerin bir listesini yaptı.

He made a list of things he needed to buy.

Keşke yeni basılmış kitapların bir listesini yapsan.

I wish you would make a list of the newly published books.

Tom Mary'ye bütün kurbanların bir listesini verdi.

Tom gave Mary a list of all the victims.

Tom yapılması gereken şeylerin bir listesini yapıyor.

Tom is making a list of things that need to be done.

Yapmam gereken şeylerin bir listesini yapmak zorundaydım.

I had to make a list of things I needed to do.

Yanımda getirmem gereken şeylerin bir listesini yaptım.

- I made a list of things I needed to bring with me.
- I made a list of things that I needed to bring with me.

Tom yapmamız gereken şeylerin bir listesini yaptı.

Tom has written down a list of things we need to do.

Tom alması gereken şeylerin bir listesini yaptı.

Tom made a list of things he needed to buy.

Tom alandaki bütün otellerin listesini elde etti.

Tom obtained the list of all the hotels in the area.

Yapmak istemediğim bütün şeylerin listesini yapmaya başladım.

I started making a list of all the things that I didn't have to do anymore.

Satın almak istediğim şeylerin bir listesini yaptım.

I've made a list of things I'd like to buy.

Sami ihtiyaç duyduğu şeylerin bir listesini hazırladı.

Sami made a list of what he needed.

Tom ihtiyacı olan şeylerin bir listesini yapıyor.

Tom is making a list of what he needs.

Tom, ihtiyaç duyduğu şeylerin bir listesini yaptı.

Tom made a list of what he needed.

Sami eşyaların çok kapsamlı bir listesini yaptı.

Sami made a very comprehensive list of the items.

Partime davet etmek istediğim insanların bir listesini yaptım.

I made a list of people I wanted to invite to my party.

Yardım etmeye istekli olacak herkesin bir listesini derlemeliyiz.

We should compile a list of everybody who would be willing to help.

Dan hayatta başarmak istediği şeylerin bir listesini yaptı.

Dan made a list of things he wanted to achieve in life.

Tom, yapmak zorunda olduğu şeylerin bir listesini çıkardı.

Tom made a list of things he had to do.

Henüz külliyatta görünmeyen İtalyanca kelimelerin bir listesini istiyorum.

I would like a list of the Italian words that don't appear in the corpus yet.

Tom ziyaret etmek istediği yerlerin bir listesini yaptı.

Tom made a list of places he wanted to visit.

Almamız gereken şeylerin bir listesini yapmana yardım edebilirim.

I could help you make a list of things we need to buy.

Tom satın alması gereken şeylerin bir listesini yaptı.

Tom made a list of things he needs to buy.

Alfabetik sıralamaya göre öğrenci isimlerinin bir listesini yaptım.

I made a list of the students' names in alphabetical order.

Ölmeden önce yapmak istediği şeylerin bir listesini yaptı.

He made a list of things he wanted to do before he died.

Tüm listesini iade etmekle yükümlü bir beyanda ve buradan,

movables in the event of separation and divorce, and from here, Mahran suggested that the

Tom'un satın aldığı her şeyin tam bir listesini istiyorum.

I want a complete list of everything Tom purchased.

Tom dikkat etmemiz gereken potansiyel sorunların bir listesini yaptı.

Tom made a list of potential problems that we should watch out for.

30 tane en çok kullanılan küfürlü kelimelerin listesini düzenledim.

I compiled a list of 30 of the most common dirty words.

Şu ana kadar hatırlamakta zorlandığım kelimelerin listesini düzenledim, burada.

Here's a list of words I have difficulty remembering that I have compiled so far.

Tom ölmeden önce yapmak istediği şeylerin bir listesini yaptı.

Tom made a list of things he wanted to do before he died.

Tom o hafta yediği tüm yiyeceklerin bir listesini tuttu.

Tom kept a list of all the food he'd eaten that week.

Polis Mary'nin vücudunun keşfinden sonra ilgi kişilerin bir listesini hazırladı.

The police drew up a list of persons of interest after the discovery of Mary's body.

Görmem gereken insanların ve yapmam gereken her şeyin bir listesini yaparım.

I make a list of people I have to see and things I have to do.

Annesinin kendisine verdiği alışveriş listesini kaybedip sadece kendi yemek istediklerini aldı.

He lost the shopping list his mother had given him and just bought things he wanted to eat.

Tom annesinin ona verdiği alışveriş listesini kaybetti ve sadece yemek istediği şeyleri aldı.

Tom lost the shopping list his mother had given him and just bought things he wanted to eat.

2008'de işe başladığımızda, çalıştırmak istediğimiz insanların bir listesini yazdık sonra dışarıya çıktık ve onları işe aldık.

When we started out in 2008, we wrote down a list of people that we wanted to hire, then went out and hired them.

More Words:

Translate "çıkardın" to other language: