1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Mevsiminde

Translation of "Mevsiminde" in English

0.013 sec.

Examples of using "Mevsiminde" in a sentence and their english translations:

Yaz mevsiminde İskoçya nasıldır?

What's Scotland like in summer?

Yaz mevsiminde sıcaklık yükselir.

In summer the temperature rises.

O, yaz mevsiminde yüzmeyi sever.

He likes swimming in the summer.

Kış mevsiminde her zaman üşütürüm.

I always catch colds in the winter.

Yaz mevsiminde oldukça sıcak olur.

- It gets quite hot in summer.
- It gets quite hot in the summer.

Tom yaz mevsiminde yüzmeyi sever.

Tom likes swimming in the summer.

Bunu sadece yaz mevsiminde yapıyorum.

I only do this in the summer.

Ülkenizde yaz mevsiminde hava nasıl?

What's the weather like in the summer in your country?

Japonya'da yaz mevsiminde hava çok sıcaktır.

- In Japan, it is very hot in summer.
- In Japan, it's very hot in the summer.

Birçok ağaçlar kış mevsiminde yapraklarını kaybederler.

Many trees lose their leaves in the winter.

Yaz mevsiminde, burada hava çok sıcaktır.

- In summer, it is very hot here.
- In the summer, it is very hot here.
- In the summer, it's very hot here.

Yaz mevsiminde onlar bütün gün plajda oynardı.

In the summer, they used to play on the beach all day long.

Yaz mevsiminde burada hava oldukça sıcak olur.

It gets quite hot here in the summer.

New York havası yaz mevsiminde sıcak ve nemlidir.

New York weather is hot and humid in the summer.

Saman nezlesi mevsiminde, Mary'nin cümleleri genellikle hapşırmalarla noktalandı.

During hayfever season, Mary's sentences were usually punctuated by sneezes.

Onun geçen tatil mevsiminde kaç tane hediye aldığını düşünüyorsun?

How many gifts do you think she received last holiday season?

Biz hepimiz insanların yaz mevsiminde daha çok gittiğini biliyoruz.

We all know that people leave more in the summer.

- Kış mevsiminde çok sayıda yangın olur.
- Kışın çok yangın çıkar.
- Kış aylarında çok sayıda yangın meydana gelir.
- Kış mevsiminde çok yangın olur.

There are a lot of fires in the winter.

- Mantar şu an mevsiminde; o yüzden ucuz.
- Şimdi mantar mevsimi, bu yüzden ucuz.

Mushrooms are in season now, so they are cheap.