Translation of "Olmalarını" in English

0.007 sec.

Examples of using "Olmalarını" in a sentence and their english translations:

Öğrencilere sessiz olmalarını söyledi.

He told the students to be quiet.

Onları arkadaşlarım olmalarını istiyorum.

I want them to be my friends.

Onlara dikkatli olmalarını söyle.

Tell them to be careful.

Onlara dikkatli olmalarını söyledim.

I told them to be careful.

Onlara hazır olmalarını söyle.

Tell them to get ready.

Onlara teslim olmalarını söyledik.

We told them to surrender.

Onlara sessiz olmalarını söyle.

Tell them to keep quiet.

Sonra üçerli grup olmalarını istedik.

Then we asked everyone to gather into groups of three.

Anne çocuklara sessiz olmalarını söyledi.

The mother told the children to be quiet.

Onlar insanların bağımsız olmalarını istemiyorlar.

They do not want the people to be independent.

Onların senin arkadaşın olmalarını istiyorum.

I want them to be your friends.

Herkesin zamanında burada olmalarını beklemeyin.

Don't expect everyone to be here on time.

Neden buna sahip olmalarını istiyorsun?

Why do you want them to have it?

Hepimiz onların mutlu olmalarını istiyoruz.

We all want them to be happy.

Biz onların başarılı olmalarını istiyoruz.

We want them to be successful.

Tom ve Mary'nin burada olmalarını beklemiyordum.

I didn't expect Tom and Mary to be here.

Yok olmalarını öylece durup izlemek çok kolay.

instead of conserved to feed future generations.

Kütüphaneci Tom ve Mary'ye sessiz olmalarını söyledi.

The librarian told Tom and Mary to be quiet.

Tom çocuklarına okul için hazır olmalarını söyledi.

Tom told his children to get ready for school.

Onlara terk etmek için hazır olmalarını söyle.

Tell them to get ready to leave.

Onlara 2.30'a kadar burada olmalarını söyle.

Tell them to be here by 2:30.

Çocuklarımın her şeyin en iyisine sahip olmalarını istiyorum.

I want my children to have the best of everything.

Tom, Mary ve John'un birbirlerine daha nazik olmalarını istedi.

Tom wanted Mary and John to be nicer to each other.

Herkese 2.30'a kadar burada olmalarını söylememiz gerekiyordu ama unuttuk.

We were supposed to tell everyone to be here by 2:30, but we forgot.

Çocuklara sessiz olmalarını söyledim, fakat onlar gürültülü olmaya devam ettiler.

I told the children to be quiet, but they just kept on being noisy.

Senin çocuklarının güvende olmalarını sağlamak için gücüm dahilinde her şeyi yapacağım.

I'll do everything within my power to make sure your children are safe.

- Tom herkese sakin olmalarını söyledi.
- Tom herkese sakin olmasını söyledi.
- Tom herkesin sakin olmasını istedi.

- Tom told everyone to remain calm.
- Tom told everybody to remain calm.