Translation of "Parasızım" in English

0.003 sec.

Examples of using "Parasızım" in a sentence and their english translations:

Çok parasızım.

I'm very short of money.

Neredeyse beş parasızım.

I'm almost broke.

Öncelikle, beş parasızım, ayrıca, zamanım yok.

For one thing, I'm penniless; for another, I don't have the time.

Seninle gitmek istiyorum ama beş parasızım.

I'd like to go with you, but I'm broke.

Ben sadece yarışlarda kaybettim bu yüzden beş parasızım.

I just lost at the races so I'm flat broke.

- Hiç param yok.
- Beş parasızım.
- Meteliğe kurşun atıyorum.

- I'm broke.
- I'm skint.
- I'm brassic.

Ben beş parasızım. Sıcak bir yemeğe ihtiyacım var.

I'm broke. I need a hot meal.

Ben bu sene tatile gitmeyi göze alamam çünkü beş parasızım

I can't afford to go on holiday this year because I'm broke.

Hafta sonuna kadar biraz ödünç para verebilir misin? Üzgünüm veremem. Beş parasızım.

Can you lend some money until the weekend? Sorry I can't. I'm broke.