1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Sürmene

Translation of "Sürmene" in English

0.003 sec.

Examples of using "Sürmene" in a sentence and their english translations:

Araba sürmene izin vermeyeceğim.

- I'm not going to let you drive.
- I won't let you drive.

Araba sürmene izin veremem.

I can't let you drive.

Araba sürmene izin vereceğim.

I'll let you drive.

Ton araba sürmene izin vermezdi.

Tom would never let you drive.

Tom arabasını sürmene izin verir mi?

Would Tom let you drive his car?

Amcan arabasını sürmene izin verdi mi?

Your uncle let you drive his car?

Tom'un araba sürmene izin vereceğini düşünmedim.

I didn't think Tom would let you drive.

Araba sürmene izin vermem gerektiğini sanmıyorum.

- I don't think I should let you drive.
- I don't think that I should let you drive.

Tom asla araba sürmene izin vermeyecek.

- Tom is never going to let you drive.
- Tom will never let you drive.

Tom muhtemelen araba sürmene izin vermeyecek.

Tom isn't likely to let you drive.

Ben asla araba sürmene izin vermeyeceğim.

I'm never going to let you drive.

Tom senin araba sürmene izin vermezdi.

Tom wouldn't have let you drive.

Tom'un araba sürmene izin vereceğinden eminim.

I'm sure Tom will let you drive.

Tom neden arabayı sürmene izin vermedi?

Why didn't Tom let you drive?

Tom senin araba sürmene izin vermeliyim dedi.

- Tom said I should let you drive.
- Tom said that I should let you drive.

Gerçekten Tom'un araba sürmene izin vereceğini düşünüyor musun?

Do you really think Tom will let you drive?

Tom senin araba sürmene asla izin vermeyeceğini söyledi.

- Tom said he'd never let you drive.
- Tom said that he'd never let you drive.