1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Solu

Translation of "Solu" in English

0.003 sec.

Examples of using "Solu" in a sentence and their english translations:

Onların sağı solu belli olmaz.

They're unpredictable.

Sağı solu yıkmadan buradan çıkmaya çalışacağım.

When I leave here, I'll try not to knock anything down.

Tom içki içerken çok sağı solu belli olmaz.

- Tom's very unpredictable when he's been drinking.
- Tom is very unpredictable when he's been drinking.

Bu sırada Memlük solu korkunç bir şekilde dar boğazdaydı

Meanwhile, Mamluk left flank was in dire straits.

- Karımın sağı solu belli olmaz.
- Karım çok önceden kestirilemez.

My wife is very unpredictable.

Bazı insanlar sağı solu belli olmayan biri olduğumu söylüyor.

- Some people say I'm unpredictable.
- Some people say that I'm unpredictable.

- Tom'un sağı solu hiç belli olmaz.
- Tom'u okumak çok zor.

Tom is very unpredictable.

Sağ solu suçladı, sol sağı suçladı ve sonunda hiçbir şey değişmedi.

The right blamed the left and the left blamed the right and in the end nothing changed.