Translation of "Trenler" in English

0.011 sec.

Examples of using "Trenler" in a sentence and their english translations:

Trenler zamanında geliyorlar.

Trains were arriving on time.

Trenler geç çalışıyor.

The trains are running late.

- Trenler işe giden insanlarla doluydu.
- Trenler işten dönen insanlarla doluydu.
- Trenler işe gidip gelenlerle doluydu.

The trains were jammed with commuters.

Trenler zamanın gerisinde çalışıyor.

The trains are running behind time.

Trenler programa göre çalışıyorlar.

Trains are running on schedule.

Japonya'da trenler zamanında işler.

The trains run on time in Japan.

Trenler programa göre çalışıyor.

The trains are running on schedule.

Fırtınadan dolayı trenler durduruldu.

It was because of the storm that the trains were halted.

Trenler raylar üzerinde çalışır.

Trains run on rails.

Trenler ne sıklıkta çalışır?

How often do trains run?

Sırbistan'da, trenler çok yavaştır.

In Serbia, the trains are very slow.

Trenler bu karda çalışıyor.

The trains are running in this snow.

- Şiddetli yağmurdan dolayı trenler durdu.
- Şiddetli yağmur sonucunda trenler durdu.

Trains stopped in consequence of the heavy rain.

- Dumanlı trenler elektrikli trenlerle değiştirildi.
- Buharlı trenlerin yerini elektrikli trenler aldı.

Steam trains were replaced by electric trains.

Trenler kar yağışı nedeniyle çalışmıyordu.

The trains weren't running due to the snowfall.

Trenler otobüslerden daha sık gelirler.

Trains come more often than buses.

Trenler dizel yakıtla çalışır mı?

Do the trains run on diesel oil?

Trenler vakit çizelgesine göre çalışıyorlar.

The trains are running according to schedule.

Şiddetli yağmur nedeniyle trenler durdu.

Trains stopped in consequence of the heavy rain.

Elektrikli trenler uçakların yerini aldı.

The electric trains have taken the place of airplanes.

Yüksek hızlı trenler Avrupa'da yaygındır.

High speed trains are common in Europe.

Trenler arasında uzun bir bekleme var.

There is a long wait between trains.

Yerel trenler bu programa dahil mi?

Are local trains included on this schedule?

Buharlı trenler bir zamanlar buradan geçerdi.

Steam trains once ran through here.

Şu trenler her üç dakikada bir çalışırlar.

Those trains run every three minutes.

Yılbaşı gecesinde, trenler bütün gece boyunca çalışır.

On New Year's Eve, the trains will run all night.

Her türlü altyapı, yüksek hızlı trenler, metrolar, otobanlar, evler ve ofislerin

of 4 trillion yuans, around 600 billion dollars, meant to be used for building all kinds of

Tayfun nedeniyle, tren tarifesi bozuldu ve tüm trenler tıka basa doluydu.

Due to the typhoon, the train schedule was disturbed and all the trains were jam-packed.

O bir faşist diktatörlük olabilir ama en azından trenler zamanında çalışırlar.

It may be a fascist dictatorship, but at least the trains run on time.

Ray, metal ya da tahtadan yapılmış ince ve uzun bir şeydir. Örneğin, trenler ray üzerinde gider, bu yüzden ona demir yolu treni diyoruz.

A rail is a piece of metal or wood which is long and thin. For example, a train runs on rails, which is why we call it a railway train.