Translation of "Varmadı" in English

0.003 sec.

Examples of using "Varmadı" in a sentence and their english translations:

- Tom henüz varmadı.
- Tom hâlâ varmadı.

- Tom hasn't arrived yet.
- Tom still hasn't arrived.

O henüz varmadı.

He hasn't arrived yet.

Hiç kimse varmadı.

No one arrived.

- Tom daha varmadı mı?
- Tom henüz varmadı mı?

Hasn't Tom arrived yet?

Uçağı havaalanına henüz varmadı.

His plane has not arrived at the airport yet.

Tom oraya zamanında varmadı.

Tom didn't get there in time.

Tom Avustralya'ya asla varmadı.

Tom never reached Australia.

Kate henüz varmadı mı?

Hasn't Kate arrived yet?

Tom okula zamanında varmadı.

Tom didn't get to school in time.

Leyla farkına bile varmadı.

Layla didn't even notice.

Komite henüz bir karara varmadı.

The committee has not yet arrived at a decision.

Bildiğim kadarıyla, o henüz varmadı.

As far as I know, he has not arrived yet.

Jüri henüz bir karara varmadı.

The jury hasn't reached a verdict yet.

- Tren henüz gelmedi.
- Tren henüz varmadı.

- The train hasn't arrived yet.
- The train has not arrived yet.

- Tom henüz gelmedi.
- Tom henüz varmadı.

- Tom hasn't arrived yet.
- Tom has not yet arrived.
- Tom still hasn't arrived.
- Tom hasn't yet arrived.

O, kapıyı açıncaya kadar soğuğun farkına varmadı.

She hadn't noticed the cold until she opened the door.

- Sadako daha fazlasını demek istiyordu ama dudakları artık kımıldamak istemedi.
- Sadako daha fazlasını söylemek istiyordu, ama dili varmadı.

Sadako wanted to say more, but her lips just didn't want to move anymore.