1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Vereceği

Translation of "Vereceği" in English

0.004 sec.

Examples of using "Vereceği" in a sentence and their english translations:

Tom Mary'ye vereceği hediyeyi sardı.

Tom wrapped the present he was going to give to Mary.

Diğer insanların zevkle cevap vereceği sorular sorun.

Ask such questions that other people would answer with pleasure.

Korkarım bu pek çoğumuzun vereceği türden bir cevap.

And I suspect that that is the answer most of us would give.

Tom nasıl oy vereceği hakkında emin olmadığını söyledi.

- Tom said he was unsure of how to vote.
- Tom said that he was unsure of how to vote.

Tom'un Mary'ye vereceği şeyin o olduğunu gerçekten düşündün mü?

- Did you really think that was what Tom was going to give Mary?
- Did you really think that that was what Tom was going to give Mary?

Tom'un önümüzdeki Pazartesi gününden önce vereceği önemli bir kararı var.

Tom has an important decision to make before next Monday.

- Tom Noel alışverişi yapıyor.
- Tom Noel'de vereceği hediyeler için alışveriş yapıyor.

Tom is shopping for Christmas presents.

- Tom'un bağışlayacağı çok şeyi var.
- Tom'un hediye olarak vereceği çok şeyi var.

Tom has many things to give away.

Çünkü önceki Sultan Halepi,Baybarsa vereceği sözünü tutmayıp ondan korktuğu için hırsından sakınmıştır.

refused to give control of Aleppo to Baibars as he had promised, fearing Baibars’ power

- Tom'un alınacak çok önemli bir kararı vardı.
- Tom'un vereceği çok önemli bir karar vardı.

Tom had a very important decision to make.