1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Yıkamaya

Translation of "Yıkamaya" in English

0.004 sec.

Examples of using "Yıkamaya" in a sentence and their english translations:

Ellerimi yıkamaya gideceğim.

I'm going to go wash my hands.

Bulaşıkları yıkamaya git.

- Go wash up!
- Go wash up.

Araba yıkamaya gidelim.

Let's go to the car wash.

Ellerimi yıkamaya gittim.

I went to wash my hands.

- Tom arabasını yıkamaya başladı.
- Tom kendi arabasını yıkamaya başladı.

Tom started washing his car.

O, arabasını yıkamaya başladı.

He started washing his car.

Sanırım ellerimi yıkamaya gideceğim.

I think I'll go wash my hands.

Sadece ellerimi yıkamaya gideceğim.

I'm just going to go wash my hands.

Çamaşır yıkamaya başlama zamanı.

Time to start the laundry.

Sami saçını yıkamaya başladı.

Sami started to wash his hair.

Tom bulaşıkları yıkamaya yardım etmedi.

Tom didn't help wash the dishes.

Tom bulaşıkları yıkamaya yardım etti.

Tom helped wash the dishes.

Git ve bulaşıkları yıkamaya yardım et.

Go and help wash the dishes.

Bu kumaş çok yıkamaya dayanıklı değildir.

This cloth won't stand much washing.

Giysileri alın ve onları yıkamaya gidin.

Take the clothes and go wash them.

Akşam yemeğinden önce elini yüzünü yıkamaya git.

Go wash up before dinner.

- Tom'u aracınızı sizin için yıkamaya nasıl ikna ettin?
- Tom'u senin için senin arabanı yıkamaya nasıl ikna ettin?

How did you convince Tom to wash your car for you?

- Bulaşık yıkamaya yardım sırası Tom'da.
- Bulaşığa yardım etme sırası Tom'un.

It's Tom's turn to help wash the dishes.