Translation of "Yaşamaktır" in English

0.003 sec.

Examples of using "Yaşamaktır" in a sentence and their english translations:

Tom'un hayali dağlarda yaşamaktır.

Tom's dream is to live in the mountains.

Sevmek iki kez yaşamaktır.

To love is to live twice.

Hayalim köyde huzur içinde yaşamaktır.

My dream is to live peacefully in the village.

Tom'un sorunu kendi dünyasında yaşamaktır.

Tom's problem is that he lives in his own bubble.

Hayalim bir köyde huzur içinde yaşamaktır.

My dream is to live peacefully in a village.

- Hava kirliliğinden kurtulmanın tek yolu hiçliğin ortasında yaşamaktır.
- Hava kirliliğinden kurtulmanın tek yolu ıssız bir yerde yaşamaktır.

The only way to escape air pollution is to live in the middle of nowhere.

Sanırım İngilizce öğrenmek için en iyi yol Amerika'da yaşamaktır.

I think the best way to learn English is to live in America.

Fransızca öğrenmenin en iyi yolu Fransızca konuşan bir ülkede yaşamaktır.

The best way to learn French is to live in a French-speaking country.

Bir dili öğrenmek için en iyi yol onun konuşulduğu bir ülkede yaşamaktır.

The best way to learn a language is to live in a country where it's spoken.