Translation of "Yanından" in English

0.006 sec.

Examples of using "Yanından" in a sentence and their english translations:

Kilisenin yanından geçelim.

Let's pass by the church.

Sadece yanından geçiyordum.

I was just passing by.

Evin yanından geçti.

He passed by the house.

Dün evinin yanından geçtim.

I passed by her house yesterday.

O yürüyerek evin yanından geçti.

He walked past the house.

Fark etmeden dükkânın yanından geçtik.

We went by the shop without noticing it.

Tom yürüyerek Mary'nin yanından geçti.

Tom walked past Mary.

Bir tabelanın yanından geçtim: “Çıkmaz Sokak.”

I passed the road sign that said "Dead end."

Dünyanın diğer yanından bize bakan insan

So the person staring back at us from the other side of the world

Onlar dün onun evinin yanından geçtiler.

They passed by her house yesterday.

Trenin evimin yanından geçişini duymaya alışkınım.

I am used to hearing the train pass by my house.

Tom onu tanımadan Mary'nin yanından geçti.

Tom walked right past Mary without recognizing her.

Tom Mary'nin oturduğu masanın yanından geçti.

Tom walked past the table where Mary was sitting.

Onu fark etmeden onun yanından geçti.

She walked past him without even noticing him.

Her gün evimin yanından geçtiğini görüyorum.

I see you going by my house every day.

Tüm o büyük insanların yanından hızlıca geçmek

flying past all those big people

Dün gece saat onda evinizin yanından geçtim.

I passed by your house about 10 last night.

Okula gidip gelirken Tom'un evinin yanından geçerim.

I pass by Tom's house on my way to and from school.

Mülteciler ülkenin dört bir yanından içeri girdiler.

Refugees poured in from all over the country.

Tom önceki gün Mary'nin evinin yanından geçti.

Tom passed by Mary's house the day before yesterday.

Tom işe giderken Mary'nin evinin yanından geçer.

Tom drives by Mary's house on his way to work.

Tom, Mary'nin farkına bile varmadan yürüyüp geçti yanından.

Tom walked past Mary without even noticing her.

Neredeyse her gün Tom'un evinin yanından geçerek yürürdüm.

I used to walk past Tom's house almost every day.

Tom işe giderken her gün Mary'nin evinin yanından geçti.

Tom drove by Mary's house every day on the way to work.

Ve bu da demek oluyor ki dünyanın her yanından isteyen herkes

and that means that anyone who wants to around the world

Bir kafatası şeklinde bir asteroid, Cadılar Bayramı'nda Dünya'nın yanından geçip gitti.

A skull shaped asteroid flew by the Earth on Halloween.

Sırp şövalyeleri düşmanın yanından geçerek Sigismund'un sağ kanadını birkaç dakika yok ederek

Serbian knights ploughed through the enemy, causing Sigismund’s right flank to collapse

Google Haritalar aracılığıyla, dünyanın dört bir yanından insanların bizden haberdar olacağını umuyorum.

Through Google Maps, I am hoping that people all over the world will know about us.