Translation of "çıkabilir" in French

0.015 sec.

Examples of using "çıkabilir" in a sentence and their french translations:

O, onunla başa çıkabilir.

- Elle sait s'y prendre.
- Elle sait y faire.
- Elle peut s'en sortir.
- Elle peut s'en occuper.

Bir dakikalığına çıkabilir miyim?

- Puis-je être excusé une minute ?
- Puis-je être excusée une minute ?

Tartıya çıkabilir misiniz lütfen?

- Pouvez-vous vous mettre sur la balance, s'il vous plaît ?
- Peux-tu te mettre sur la balance, s'il te plaît ?

Oynamak için dışarı çıkabilir miyim?

Puis-je aller jouer dehors ?

Yürüyüş için dışarı çıkabilir miyim?

Puis-je sortir me promener ?

Yapay zekâ farklı şekillerde ortaya çıkabilir.

L'IA peut devenir plein de choses différentes.

Ben oynamak için dışarı çıkabilir miyim?

Puis-je aller jouer dehors ?

Oynamak için dışarı çıkabilir miyim, baba?

Est-ce que je peux aller jouer dehors, papa ?

Ve kıyı boyunca yiyecek kaynakları da karşıma çıkabilir.

et il pourrait y avoir à manger le long de la côte.

Hastalık genellikle çok uygunsuz bir zamanda ortaya çıkabilir.

La maladie survient souvent à un moment très inopportun.

Sürekli yükselen fiyatların bir sonucu olarak sosyal huzursuzluk çıkabilir.

La hausse incessante du coût de la vie pourrait être la cause de malaises sociaux.

- Daha ne ters gidebilir ki?
- Daha ne sorun çıkabilir ki?

- Quoi d'autre peut-il aller de travers ?
- Quoi d'autre peut-il foirer ?

Organların satışı yasal hale getirilirse potansiyel sağlık sorunları ortaya çıkabilir.

Si la vente d'organes est légalisée, des problèmes de santé potentiels peuvent survenir.