1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-French
  4. Alışılmadık

Translation of "Alışılmadık" in French

0.005 sec.

Examples of using "Alışılmadık" in a sentence and their french translations:

Bu alışılmadık bir durumdur.

- C'est une situation inhabituelle.
- C'est une situation extraordinaire.

Alışılmadık bir ses duydum.

J'entendais un bruit inhabituel.

Alışılmadık bir yaşam biçimini benimsedi.

Il adopta un style de vie non-conventionnel.

O alışılmadık biçimde iyi davrandı.

Elle s'est conduite exceptionnellement bien.

Dün gece alışılmadık biçimde soğuktu.

- Il a fait inhabituellement froid la nuit dernière.
- Il faisait inhabituellement froid hier soir.

Ben alışılmadık bir yere aşık oldum.

- Je suis tombé amoureux dans un endroit improbable.
- Je suis tombé amoureuse dans un endroit improbable.

Alışılmadık sıklıkla yemek yiyorsun, değil mi?

- Pour une fois, tu manges bien.
- Pour une fois, il mange bien.
- Pour une fois, elle mange bien.
- Pour une fois, ils mangent bien.
- Pour une fois, elles mangent bien.
- Pour une fois, vous mangez bien.

Senin böyle bir şey yapman alışılmadık bir durum.

- Il vous est inhabituel de faire une telle chose.
- C'est inhabituel pour toi de faire quelque chose comme ça.

Alışılmadık sıcak hava, elma hasadı için sorunlara yol açtı.

Le temps anormalement chaud engendre des problèmes pour la récolte de pommes.

- Bizim alışılmadık bir ilişkimiz var.
- Bizim olağandışı bir ilişkimiz var.

Nous avons une relation inhabituelle.

CA: Demek istediğim Netflix kültürüyle ilgili alışılmadık bir şey olmalı ki

CA : Il doit bien y avoir quelque chose d'unique dans la culture de Netflix