Translation of "Kalacaklar" in French

0.003 sec.

Examples of using "Kalacaklar" in a sentence and their french translations:

Benimle kalacaklar.

Ils vont rester avec moi.

Onlar beklemek zorunda kalacaklar.

- Ils devront attendre.
- Elles devront attendre.

Giderlerini kısmak zorunda kalacaklar.

Ils devront réduire leurs dépenses.

Kızlar bu akşam geç kalacaklar.

Les filles vont être en retard ce soir.

Çadırlarımızı şimdi oldukları yerde sahilde bırakamayız. Eğer bırakırsak, su yükseldiğinde su altında kalacaklar.

Nous ne pouvons laisser nos tentes sur la plage où elles sont actuellement. Si nous le faisons, elles se trouveront sous l'eau à la marée haute.

Faturayı ödemek zorunda kaldım! Bir dahaki sefere, onlar beni davet etmek zorunda kalacaklar.

J'ai dû payer la note ! La prochaine fois, je me fais inviter.