Translation of "Anında" in German

0.004 sec.

Examples of using "Anında" in a sentence and their german translations:

İlaç anında rahatlattı.

Das Medikament verschaffte sofortige Linderung.

Tom anında yanıtladı.

Tom antwortete sofort.

Sincap anında öldü.

Das Eichhörnchen war auf der Stelle tot.

Tom anında öldürüldü.

Tom war sofort tot.

İlacın anında etkisi oldu.

Das Medikament hatte eine sofortige Wirkung.

Tom anında tepki gösterdi.

Tom reagierte sofort.

O, onu anında yalanladı.

Er stritt es sofort ab.

Tom anında Mary'yi tanıdı.

Tom erkannte Maria sofort wieder.

Bilmiyorum. Bunun hepsi anında oldu.

Ich weiß nicht. Es geschah alles in einem Augenblick.

Romeo Juliet'e anında aşık oldu.

Romeo verliebte sich sogleich in Julia.

O anında ona aşık oldu.

Sie verliebte sich sofort in ihn.

Prenses, anında prense aşık oldu.

Die Prinzessin verliebte sich augenblicklich in den Prinzen.

Tom anında durumu kontrol altına aldı.

Tom war zu keiner Zeit Herr der Lage.

O kadar yorgundu ki, anında uyuyakaldı.

Er war so müde, dass er sofort einschlief.

Tom ve Mary anında birbirlerini tanıdılar.

Tom und Maria erkannten einander augenblicklich wieder.

Tom ve Mary anında birbirlerini sevdi.

Tom und Maria waren sich sofort sympathisch.

Kitaplarınızı mola anında okulda bırakırsanız, onlar toplatılırlar.

- Wenn ihr eure Bücher während der Pause in der Schule liegenlasst, werden diese eingezogen.
- Wenn du deine Bücher während der Pause in der Schule liegenlässt, werden diese eingezogen.

Bir fırtına anında araba sürmek tehlikeli olabilir.

- Während eines Sturms zu fahren kann gefährlich sein.
- Während eines Gewitters zu fahren kann gefährlich sein.

Kaza anında, neredeyse otobüsteki yolcuların hepsi uyuyordu.

Im Augenblick des Unfalls schliefen beinahe alle Reisenden im Bus.

- O, düşen kaya tarafından çarpıldı ve anında öldü.
- Ona, düşen bir kaya çarptı ve anında öldü.

Er wurde von einem fallenden Gesteinsbrocken getroffen und verstarb sofort.

Zor olanı anında yaparız. İmkansız olan biraz zaman alır.

Das Schwierige machen wir sofort, das Unmögliche dauert etwas länger.

Ders anında mesajlaşırken yakalandığı için Mary'nin cep telefonuna el konuldu.

Marias Telefon wurde eingezogen, weil sie dabei erwischt worden war, wie sie während des Unterrichtes Nachrichten verschickte.

Tom cinayet anında cinayet mahalline yakın bir yerde olmadığını iddia ediyor.

Tom behauptet, dass er zum Zeitpunkt des Mordes nicht mal in der Nähe des Tatortes war.