Translation of "Dolayısıyla" in German

0.005 sec.

Examples of using "Dolayısıyla" in a sentence and their german translations:

Dolayısıyla

wegen

Dolayısıyla çalışmaya başladık.

Wir haben mit dem Bauen begonnen.

Dolayısıyla rüzgar esmiyordu

deshalb wehte der Wind nicht

Dolayısıyla bir amacı yok

Es hat also keinen Zweck

Bölgede yaptığı etki dolayısıyla

wegen der Wirkung hat es in der Region

Yani dolayısıyla güneş doğduğunda

Also, wenn die Sonne aufgeht

Yağmur dolayısıyla oyun ertelendi.

Das Spiel wurde wegen des Regens verschoben.

Meşgulüm, dolayısıyla yardımcı olamam.

Ich bin beschäftigt und kann leider nicht helfen.

Dolayısıyla bir ilişki, bir aşk varsa

Hat man eine Beziehung oder verliebt man sich,

Dolayısıyla, çok hafif olmasını sağlamak lazım.

Deshalb sollte das Gepäck leicht sein.

Ve yönetimde dolayısıyla ortak şekilde yapılıyor

Und das gemeinsam im Management

Dolayısıyla, bence iletişim becerileri, sade bir dil,

Ich glaube, diese Kombination aus Engagement

Sıcak dolayısıyla uzakta parlayan bir yansıma görebilirsiniz.

und man in der Ferne eine Reflexion der schimmernden Hitze sieht.

Ve dolayısıyla bu da kuzey-güney hattım.

Somit ist das die Nord-Süd-Linie.

O bir Alman. Dolayısıyla yalan söylüyor olmalı.

Sie ist Deutsche. Also muss sie lügen.

O bir canlı, dolayısıyla doğal olarak sıçıyor da.

Es ist ein lebendiges Wesen, so natürlich scheißt es.

Çok yağmur yağdı ve dolayısıyla beyzbol maçı iptal edildi.

Es regnete heftig, und infolgedessen wurde das Baseballspiel abgesagt.

İşte herkesin zamanı birbirinden farklıdır. Dolayısıyla kendi zamanı içerisinde bir çok şimdisi vardır.

Die Zeit eines jeden ist anders. So gibt es jetzt viele in seiner Zeit.

Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.

Aufgrund von Überfischung sind einige Fischbestände inzwischen auf einem gefährlich niedrigen Niveau.

Tibetli kilim dokumacıları geleneksel tasarımlar ve düğümler kullanır. Dolayısıyla onların kilimleri basit, doğal bir görünüme sahiptir.

Die tibetanischen Teppichknüpfer wenden traditionelle Muster und Knüpftechniken an. Darum sehen ihre Teppiche einfach und natürlich aus.

- Garajımdan çıkamadım çünkü yolda bir araba vardı.
- Yolda bir arabanın olması dolayısıyla garajımdan çıkamadım.
- Yolda bir araba olduğu için garajımdan çıkamadım.

Ich kam nicht aus meiner Garage, weil ein Wagen davorstand.