Translation of "Emanet" in German

0.007 sec.

Examples of using "Emanet" in a sentence and their german translations:

Soult'a emanet etti .

die Verfolgung der britischen Armee an .

Ana saldırıyı emanet etti

feindliche Zentrum.

Paramı Tom'a emanet ettim.

Ich habe mein Geld Tom anvertraut.

Emanet aldığım bıçağı geri verdim.

Ich gab das Messer zurück, das ich ausgeliehen hatte.

- Allah'a ısmarladık!
- Allah'a emanet ol!

- Auf Wiedersehen!
- Leb wohl!
- Lebe wohl!

Üzgünüm, bilmediğim insanlara emanet etmem.

Tut mir leid, ich lasse keine Leute herein, die ich nicht kenne.

Tom arabasını Mary'ye emanet etmiyor.

Tom vertraut Mary sein Auto nicht an.

Muazzam bir görevi ona emanet etti .

, das Grande Armée für die Invasion Russlands zu organisieren.

Bebeğimi ona emanet edip alışverişe gittim.

Ich ließ mein Baby in ihrer Obhut und ging einkaufen.

Atatürk'ün Cumhuriyet'e emanet ettiği Türk gençliğine ne oldu

Was geschah mit der türkischen Jugend, die Atatürk der Republik anvertraute?

Kuzuları kurtlara emanet etmek akıllıca bir davranış değildir.

Lämmer den Wölfen anzuvertrauen, stellt kein vernünftiges Verhalten dar.

- O, parasını ona güveniyor.
- O parasını ona emanet eder.

Sie vertraut ihm mit ihrem Geld.

Napolyon daha sonra Ney'e 84.000 kişilik üç kolordu komutanlığını emanet etti.

Napoleon vertraute daraufhin Ney das Kommando über drei Armeekorps an - 84.000 Mann.

- Hoşça kalın.
- Hoşça kal.
- Güle güle.
- Allah'a ısmarladık!
- Allah'a emanet ol!

- Auf Wiedersehen!
- Leb wohl!
- Tschüss!
- Tschau!