Translation of "Günlüğüne" in German

0.004 sec.

Examples of using "Günlüğüne" in a sentence and their german translations:

Birkaç günlüğüne kasabadan ayrılıyorum.

Ich verlasse für ein paar Tage die Stadt.

Bugün günlüğüne yazdın mı?

- Hast du heute etwas in dein Tagebuch geschrieben?
- Haben Sie heute etwas in Ihr Tagebuch geschrieben?

Birkaç günlüğüne kasabanın dışında olacağım.

Ich werde ein paar Tage auswärts sein.

Birkaç günlüğüne Boston'dan uzaklaşmak istiyorum.

Ich möchte für ein paar Tage aus Boston raus.

Niçin bir günlüğüne izin almıyorsun?

Warum nimmst du dir den Tag nicht frei?

Karım kasabadan birkaç günlüğüne ayrılıyor.

Meine Frau verlässt die Stadt auf einige Tage.

- Arkadaşının arabasını birkaç günlüğüne ödünç aldı.
- Birkaç günlüğüne arkadaşının arabasını ödünç aldı.

Er lieh sich das Auto seines Freundes für ein paar Tage aus.

Günlüğüne bugün bir şey yazdın mı?

Hast du heute etwas in dein Tagebuch geschrieben?

Tom birkaç günlüğüne arabamı ödünç alabilir.

Tom kann sich mein Auto einige Tage leihen.

Bisikletini birkaç günlüğüne bana ödünç verebilir misin?

Könntest du mir für ein paar Tage dein Fahrrad leihen?

Tom birkaç günlüğüne Mary'nin arabasını ödünç aldı.

Tom hat sich das Auto von Maria für ein paar Tage ausgeborgt.

Birkaç günlüğüne kalacak bir yere ihtiyacım var.

Ich brauche für ein paar Tage eine Unterkunft.

- Birkaç gün izne çık.
- Birkaç günlüğüne izne çık.

Nimm ein paar Tage frei.

- Bu üç gün yeter.
- Bu üç günlüğüne yeter.

Es ist genug für drei Tage.

Lütfen bu kitabı birkaç günlüğüne bana ödünç verir misin?

- Bitte leihe mir dieses Buch für ein paar Tage.
- Leihen Sie mir dieses Buch bitte für ein paar Tage aus!

- Taro üç gün boyunca Tokyo'da kaldı.
- Taro üç günlüğüne Tokyo'da kaldı.

Tarō blieb drei Tage in Tōkyō.

Birkaç günlüğüne arabanı bana ödünç vermenin bir sakıncası olup olmadığını merak ediyorum.

Ich frage mich, ob du mir dein Auto für ein paar Tage leihen würdest.

Tom ne kadar yorgun olursa olsun her akşam günlüğüne bir şey yazar.

Tom schreibt jeden Abend etwas in sein Tagebuch, egal, wie müde er ist.

- Bu kitabı birkaç gün için ödünç alabilir miyim?
- Bu kitabı birkaç günlüğüne ödünç alabilir miyim?
- Bu kitabı birkaç gün ödünç alabilir miyim?

Könnte ich mir dieses Buch für ein paar Tage ausleihen?