Translation of "Kendisinin" in Italian

0.334 sec.

Examples of using "Kendisinin" in a sentence and their italian translations:

Kelimenin kendisinin tehlikesi,

il pericolo delle parole stesse,

Tom yarın kendisinin geleceğini söylüyor.

Tom dice che verrà domani.

Mary çiçekleri kendisinin alacağını söyledi.

Mary ha detto che avrebbe comprato lei i fiori.

Tom, kendisinin en kötü düşmanı.

Tom è il suo stesso peggior nemico.

Tom kendisinin gerçek adını vermedi.

- Tom non ha dato il suo vero nome.
- Tom non diede il suo vero nome.

Kendisinin bir kahraman olduğuna inanır.

Crede di essere un eroe.

Mesika'da oğlu ve kendisinin öldürülmesinden korkuyordu.

ci aveva detto di temere che lei e suo figlio venissero uccisi in Messico.

- Onu adresini biliyorum.
- Kendisinin adresini biliyorum.

Conosco il suo indirizzo.

- Onun adresini biliyorum.
- Kendisinin adresini biliyorum.

- Conosco il suo indirizzo.
- So il suo indirizzo.

Tom kendisinin evrenin merkezi olduğunu düşünür.

Tom pensa di essere il centro dell'universo.

Tom kendisinin çok akıllı olduğunu düşünüyor.

Tom pensa di essere così intelligente.

Büyükannem kendisinin bütün hayatını bana anlattı.

- Mia nonna mi ha raccontato tutta la sua vita.
- Mia nonna mi raccontò tutta la sua vita.

Sami kendisinin başının belada olduğunu biliyordu.

- Sami sapeva che era nei guai.
- Sami sapeva di essere nei guai.

Tom kendisinin benden daha güçlü olduğunu düşünür.

Tom pensa di essere più forte di me.

O; kendisinin sana bir sürprizi olduğunu söyledi.

- Ha detto che aveva una sorpresa per te.
- Ha detto che aveva una sorpresa per voi.
- Ha detto che aveva una sorpresa per lei.
- Disse che aveva una sorpresa per te.
- Disse che aveva una sorpresa per voi.
- Disse che aveva una sorpresa per lei.

Ve kendisinin de beklediği şekilde artık üretken değilse,

di quanto essa stessa si aspetti,

Tom, Mary'ye kendisinin güreş takımının kaptanı olmadığını söyledi.

- Tom ha detto a Mary di non essere il capitano della squadra di wrestling.
- Tom disse a Mary di non essere il capitano della squadra di wrestling.

Tom'un kendisinin nerede olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu.

Tom non aveva idea di dove fosse.