Translation of "Bıraktığı" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Bıraktığı" in a sentence and their japanese translations:

İşini niçin bıraktığı bir sırdır.

彼がなぜ仕事をやめたのかは謎だ。

Arabanın bıraktığı izleri takip ettiler.

彼らはその車が残していった跡を追った。

Tom şemsiyesini nereye bıraktığı unuttu.

トムは傘をどこに置いてきたのか覚えてない。

Cidden Tanrı'nın insanlara bıraktığı bir şey.

まさに神から人への伝承が 再現されました

Bu, yoksulluğun kalıcı iz bıraktığı ve

それは貧困が本当に深く 癒されない傷を残す事を意味しており

Bu babamın bana bıraktığı bir şey.

これは父が私に残してくれたものが一つある。

Kapıyı açık bıraktığı için onu azarladı.

彼はドアを開けっ放しにしておいたと彼女をしかった。

Mary çocuklarını başıboş bıraktığı için John'u suçladı.

メアリーは子供たちをほったらかしにしていることでジャックを非難した。

Onu kilitsiz bıraktığı için onun bisikleti çalındı.

鍵をかけてなかったので自転車を盗まれた。

Tom Mary'nin onun için bıraktığı notu buldu.

トムはメアリーが残した自分宛のメモを見つけた。

Kapıyı açık bıraktığı için o onu azarladı.

彼女は彼を叱った。なぜならドアを開けっ放しにしたからだ。

Ona geride bıraktığı şeyleri vermek için onu geri çağırdı.

彼女は忘れ物を渡すために彼を呼び戻した。

Babamın öldüğünde bıraktığı antikalar değersiz hurdalardan başka bir şey değildi.

死んだ父が残した骨董類は、どれも二足三文のガラクタに過ぎなかった。

İki yıl önce kardeşimin ansızın ölmesinden beri, yengem onun kendisine bıraktığı küçük mücevher dükkanına gitmeye devam etti.

兄が急逝したのは2年前、義姉は一人兄の遺した小さな宝飾店を健気に守ってきた。