Translation of "Ilişki" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Ilişki" in a sentence and their japanese translations:

Tom'la ilişki kur.

トムと連絡を取りなさい。

Öğretme işi ilişki inşasıdır

教師の仕事は 関係を築くことです

Ilişki merkezli sınıflar yaratarak

そのような教室では 学校の学業のゴールを補う手段として

Bir ilişki var mıydı?

浮気されたことある?

Ilişki kurabilmeyi bilmek gerektiğine inanıyordu.

誰とも関われることが必要だと

Seyircimle hakiki bir ilişki kurmak.

努力をするということです

O, kadınlarla ilişki kurmada hızlıdır.

彼は手が早い。

Ve rapçiler, ilişki kurabildiğimiz bir dilden konuşuyorlardı.

そしてラッパーたちは 私たちが共感できる文体で話していました

Karı koca arasındaki ilişki aşka dayalı olmalıdır.

夫婦間の関係は愛情に基づくものでなければいけない。

Arz ve talep arasında yakın ilişki vardır.

需要と供給の間には密接な関係がある。

Çocukluktan beri onunla yakın bir ilişki yaşıyorum.

私は彼女とは子供時代から親しい間柄だ。

O yerliler ile samimi bir ilişki kurdu.

彼は原住民との友好関係を確立した。

O her zaman büyük işletmeler ile ilişki kurmuştur.

彼はいつも大企業に参加してきている。

- O kızlarla hızlıdır.
- O, kızlarla ilişki kurmada hızlıdır.

彼は手が早い。

Şirketin bir Amerikan şirketi ile ilişki kuracağı söylentileri var.

その商社はあるアメリカの会社と提携すると言ううわさである。

Fiziksel olarak mevcut olmadan sosyal ilişki kurma yolları bulmak.

実際に会わずに、他者と交流する方法についてです

O adam senin kız kardeşin ile bir ilişki yaşıyor!

そいつは君の妹と関係を持っているんだぞ!

Ve ikisi arasındaki ilişki daha çok tek yönlü hale geldi.

二者の関係は 一方通行になりました

Sadece analar ile yavruları yakın ve uzun süreli ilişki sürdürür.

‎長い間 絆を育むのは ‎母子だけだ

Brian onunla bir ilişki başlattığına pişman ve ondan kaçmak istiyor.

ブライアンは彼女と付き合い始めた事を後悔し、別れたいと思っています。

"Yani, Tom'la ilişki hâlinde misin?" "Ne? Bunu kimden duyabilirdin ki?"

「ねえ、トムと付き合ってるってほんと?」「え、それ誰情報?」

Oldukça etkili bir çalışma ilişkisi kurdular. Bu ilişki Berthier'in ikincil rolünü tam olarak kabul etmesine

それは、ベルティエが部下の役割を完全に受け入れることに依存していました